Bugun...



‘Tembel’ ya da ‘İsteksiz’ Değil Farklı Öğreniyor

Okul öncesi (anaokulu) ve ilkokul birinci sınıfa başlayacak öğrenciler için "uyum haftası" başladı. Milyonlarca çocuk için okul hayatı yeni ve heyecanlı bir dönem olsa da bazıları için bu yolculuk, fark edilmeyen ve yanlış anlaşılan zorluklarla dolu olabiliyor.Disleksi, DEHB ve diğer öğrenme güçlükleri yaşayan çocuklar, sıklıkla tembel, dikkatsiz veya motivasyonsuz olarak etiketlenerek yanlış değerlendirilebiliyor. Bu etiketlerin hem yanlış hem de zararlı olduğunun altını çizen Dr. Günet Eroğlu,

facebook-paylas
Tarih: 04-09-2025 16:07

‘Tembel’ ya da ‘İsteksiz’ Değil Farklı Öğreniyor

Okul öncesi (anaokulu) ve ilkokul birinci sınıfa başlayacak öğrenciler için "uyum haftası" başladı. Milyonlarca çocuk için okul hayatı yeni ve heyecanlı bir dönem olsa da bazıları için bu yolculuk, fark edilmeyen ve yanlış anlaşılan zorluklarla dolu olabiliyor.Disleksi, DEHB ve diğer öğrenme güçlükleri yaşayan çocuklar, sıklıkla tembel, dikkatsiz veya motivasyonsuz olarak etiketlenerek yanlış değerlendirilebiliyor. Bu etiketlerin hem yanlış hem de zararlı olduğunun altını çizen Dr. Günet Eroğlu, “Çocukların kendilerine olan güvenini sarsar ve bu durum, hayal kırıklığı, kaygı ve düşük öz saygı gibi derin duygusal sorunlara yol açabilir” dedi.

2025-2026 eğitim ve öğretim yılının ilk zili uyum haftası için çaldı. 8 Eylül'de ise milyonlarca öğrenci ders başı yapacak. Ancak bu coşkulu başlangıcın gölgesinde, öğrenme güçlüğü çeken ve sıklıkla "tembel" veya "isteksiz" diye yanlış etiketlenen birçok çocuk, fark edilmeden sessizce mücadele ediyor.

Aslında bu çocukların zeka düzeyleri genellikle normal, hatta çoğu zaman ortalamanın üzerindedir. Yaşadıkları zorluklar, zihinsel kapasitelerinden değil, beyinlerinin bilgiyi işleme ve öğrenme biçimindeki nörolojik farklılıklardan kaynaklanabiliyor.

Disleksi gibi nörogelişimsel bozukluklar fark edilmediğinde, çocuklar sınıf içinde yüksek sesle okumaktan kaçınma, basit kelimeleri yazmada zorluk, harfleri karıştırma (b-d, p-q) ve kafiyeli kelimeleri öğrenmede güçlük gibi belirtiler gösterebiliyor.

Erken tanı ve doğru bir yöntem ile desteklenince bu kişiler aslında farklılıklarını bir potansiyele dönüştürebiliyor. Nitekim dünyaca ünlü fizikçi Albert Einstein, sinema tarihine yön veren yönetmen Steven Spielberg, Walt Disney'in kurucusu Walt Disney, ünlü oyuncu Whoopi Goldberg ve dünyanın en başarılı girişimcilerinden Richard Branson gibi birçok kişi de öğrenme güçlüğü yaşıyordu.

 

Çocuklardaki Öğrenme Güçlüğü Tembellikle Karıştırılıyor

 

Okullarda bu zorlukların her zaman doğru şekilde tespit edilemediğine dikkat çeken Dr. Günet Eroğlu, “Çocuklarımız, aslında var olmayan bir tembellik veya dikkatsizlikle suçlanıyor. Bu da onların özgüvenini zedeliyor ve potansiyellerini göstermelerinin önüne geçiyor. Oysa bu çocuklar tembel değil, sadece farklı öğreniyor. Onlara özel yeteneklerine göre uyarlanmış, kişiselleştirilmiş eğitim yöntemleriyle ulaşabilir, okulda ve hayatta başarıya giden yolu hep birlikte açabiliriz.

Bu noktada gelişen teknoloji hem öğrenme güçlüklerinin erken teşhisinde hem de kişiye özel eğitim çözümleri sunmada önemli bir rol oynuyor. Nörogeribildirim (Neurofeedback) gibi yenilikçi yöntemlerle, beynin öğrenmeyle ilgili bölgelerinin işlevselliğini artırmak ve yeni bağlantılar kurmasını desteklemek mümkün olabiliyor. Bu sistemler, çocukların bilişsel profillerini analiz ederek, onlara özel eğitim programları oluşturabiliyor.Böylece, sorunun kökenine inilerek bir iyileşme sağlanabiliyor” dedi.

Teknolojinin Gelişimi ile Öğrenme Güçlüğü Artık Daha Erken Teşhis Edilebiliyor

Erken teşhis ve doğru müdahale ile birlikte çocukların akademik başarısının ve özgüveninin önemli ölçüde artabileceğini belirten Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Basit bir kelimeyi yazmakta inatçı bir zorluk çeken, okumaktan sürekli kaçınan veya matematikte ani bir başarısızlık gösteren bir çocuğu yargılamadan önce onun ardındaki gizli engeli anlamaya çalışmalıyız. Önceden bu durumları tespit etmek ve anlamak eğitimciler ve aileler için oldukça zordu. Ancak günümüzde nörobilim ve teknolojideki ilerlemeler sayesinde artık çok daha etkili yöntemlere ulaşabiliyoruz.

Öyle ki nörogeribildirim ile çocukların beyin dalgalarını gerçek zamanlı olarak izleyebilme ve konsantrasyon becerilerini geliştirebilme imkânına sahip olabiliyoruz. Böylece çocukların zorlandıkları alanlar tespit edilerek, bu bölgeleri güçlendirmeye yönelik etkileşimli ve eğlenceli egzersizlerle desteklenebiliyorlar.Bu yöntem özellikle dikkat eksikliği, disleksi ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocukların tedavisinde önemli katkılar sağlıyor.”

 

 




Editör: Keban Gazetesi / Keban Haber / Güncel Haberleri

Bu haber 356 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNCEL Haberleri

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4483 Okunma
3808 Okunma
3166 Okunma
763 Okunma
665 Okunma
622 Okunma
615 Okunma
602 Okunma
591 Okunma
534 Okunma
533 Okunma
448 Okunma
394 Okunma
336 Okunma
306 Okunma
295 Okunma
282 Okunma
254 Okunma
247 Okunma
5326 Okunma
5077 Okunma
4848 Okunma
4810 Okunma
4662 Okunma
4569 Okunma
4483 Okunma
4451 Okunma
4167 Okunma
4117 Okunma
4047 Okunma
4001 Okunma
3989 Okunma
3860 Okunma
3839 Okunma
3808 Okunma
3727 Okunma
3559 Okunma
3269 Okunma
3166 Okunma
2953 Okunma
2347 Okunma
1555 Okunma
1498 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI YUKARI