YOK
Bir melami dervişiyim hem virdim hem dergahım yok
Anladım halk içre benim bu dertlerden felâhım yok
Derdiyle hoş olmak başka, memnunum ben ahvalimden
Hal dilini ezber ettim başka dilde izahım yok
Seyr-ü sefer eylemişim aşk için bütün âlemi
Encamında oldum dilhun bundan gayrı iflahım yok
Göz pınarımdan süzülen dile gelse de konuşsa
Kilit vurulmuş gönlüme; açmak muhal, miftahım yok
Bigâne kalan sirette kışlamak ömrüme zarar
Bıçak kemiğe dayandı bunda benim günahım yok
Meczup desinler varıp da âleme faş eylesinler
Müdara eylemem asla nadana eyvallahım yok
Vecd ile intisab eden ilham girdabına dalar
Nefsi pazara sürmeye hiç ama hiç tezgahım yok
Kemâlatın kapısını bir gül ancak gülle açar
Benim dostlar nazarında geçmez akçem siftahım yok
Ettiğim hep laf-ü güzaf anla ey gönül sürurum
Lakin iki cihanda da aşktan başka silahım yok