Bugun...


EĞİTİMCİ - YAZAR : MEHMET YILMAZ

facebook-paylas
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MÜFREDAT PROGRAMI VİDEOLARI ÜZERİNE TESPİTLERİM:
Tarih: 12-11-2024 11:39:00 Güncelleme: 12-11-2024 11:39:00


TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MÜFREDAT PROGRAMI VİDEOLARI ÜZERİNE TESPİTLERİM:

11 - 15 Kasım 2024 tarihler arası ara dönem seminerleri olarak bakanlık tarafından bize izleme ve bu videolarla ilgili çalışma ve ara dönem sonrasına hazırlık yapa konusunda yazılı talimatlar verilmiştir. Bu maarif müfredat modeli biz eğitimcilere yeni bir model sunuyor gibi görünse de aslında bildiğimiz ve uyguladığımız temel ilkeleri farklı kelime ve cümlelerle anlatmış olmasıdır. Eğitim öğretim konusu uzun süreçte insanoğlunda yapılmak istenilen davranışların istendik eyleme ve değerlere dönüştürmesidir.

Bu yeni maarif müfredat programı yoktan var edilmiş bir model olarak görülmeden yeni olarak bize ve öğrencilerimize neler sunmak istediğine bakmak daha doğru olur. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla birlikte farklı yıllarda farklı maarif müfredat program modeliyle yola çıkılarak eğitim öğretimde etkin olmak ve yetişmekte olan çocuk ve gençlerimizi yaşama hazırlamak adına güzel, verimli, başarılı ve üretken sonuçlar alındığı yıllar olmuştur. Bu güne kadar uygulanan maarif müfredat programları modellerinin tamamını başarısız değerlendirmek uygun düşmez. Bu konuda asıl olan amaç ve hedef olarak daha verimli, başarılı ve sonuçlar almak olmalıdır. Bu amaç ve hedefler her zaman önemli görülmüştür. Bu konuda geçmişte uygulanan tüm planlamalar, programlara haksızlık yapmamak lazım. Bu konuda objektif bir bakış sergilemek gerekir.

Dünyada durağan hiçbir şey yoktur. Sürekli bir hareketlilik söz konusudur. Çağımız itibariyle bilişim çağı ve bilişim çağının gereği yapay zekânın tüm ürünlerinin devrede olduğu dönemlerden geçtiğimize göre “Dünkü Güneşle Bugünkü Çamaşır Kurutulmaz ” felsefi doğrultusunda bir açılım getirecek olursak, bir işi zamanında yapamazsanız o işle ilgili doğru, sistemli ve doğru uygulamalarla sonuca ulaşmanız mümkün olmaz. Yani dün çamaşır kurutmanız gerekirken dünkü güneşi kaçırırsanız bu gün kurutmanız mümkün olmaz. Bu söz felsefi bir söz olarak ele alındığında derin ve engin anlamı olan bir söz olarak size yol gösterici olur. Bu söz demetinin çok farklı anlamları olduğu gibi beklide en önemli anlamı şu olmalıdır; bu evrende değişim geçirmeden yaşam sürdürmenin imkânı olmadığı gerçeğidir. Evren boşluk kabul etmez. Önemli olan evrende boşluk yaratacak tüm sebep – sonuç ilişkisini iyi kurmak ve bu çıkmazdan çıkmaktır.

Dünyanın gelişmiş ülkeleri eğitim öğretimde ne gibi yollar izliyorsa bu ülkede bizlerinde aynı yolu izlemesidir. Tüm uygulamalarımızın ilkeleri, metot ve tekniklerinin doğru olup olmadığına inanmamız gerekir. Bu amaç ve ilkelerin hedefe ulaşmada ne derece başarılı olduğumuzun gerçeğini net olarak objektif olarak ortaya konulması önemlidir. Bu konularda dünyanın gerisinde kalmamak önemlidir.

Dünyada “Öğrenme Ve Öğretmenin” davranışa dönüştüğü veya dönüşmediğinin örneklerini her gün yaşayan olaylarda görüyoruz. Bu evrende yaşayan tüm insanlar birbirini izliyor. Gelişen teknoloji ve bilişim dünyası bize bu imkânı sağlamış durumdadır. Bilgisayar, internet ve yapay zekâ sayesinde dünya çok küçülmüş durumdadır. Dünyada var olan sorunlar anında gün yüzüne çıkmış durumdadır. Toplumların tutum ve davranış eksik ve fazlalıklarının ne olduğuna iyi bakmak ona göre olumlu olarak akla ve mantığa uygun kararlar almaktır. En önemli durum olarak insanı davranışları müspet anlamda görmektir. Eğitim öğretimde var olan tüm uygulamalarımız bize yanı topluma olumlu veya olumsuz yansır. Bu günkü yansımalar iyi değilse düne ait olumlu ve olumsuz uygulamalarımızdan kaynaklanmaktadır. Bu yansımaları net görmek bizlerin bilgi, beceri, yetenek, kabiliyet ve uygulamalarımıza bağlı olmasıdır.

Yoksa bir önceki uygulama ve kararlarımızı tamam yok sayarak çöpe atmak çözüm değildir. Bu konuda seçici olmak ve iyi bir süzgeçten geçirmek en ideal olandır. Bu konulara siyasi bakmadan doğru olana bakmak önemlidir. Gelişmiş toplumlarda eğitim öğretim alanı her insanın ortak derdi olarak görülür ve onun için siyaset üstü konu olarak ele alınır ve çözüm toplum ortak değeri olarak karara bağlanır. Bizim ülkemizde çok farklı konularda kavgalar verildiği bir gerçektir. Çoğu zaman doğru,net ve hilesiz olmayı davranış haline getirmeyi beceremiyoruz. Onun için güven ortamını da yetirmiş olmamız her konuda işimizi zora sürükleyen bir ülke olduk. Onun için doğrularımızın da ortak bir kararı olmuyor. Asıl olan doğruların ve yanlışların ortak karara dönüştürmemizdir.

Türkiye yüzyılı maarif müfredat programı modelinin ortaya konulması çok iyi olması ve sonuç odaklı olması için bu modelden önceki tüm uygulamaları yok saymak yerine bu güne kadar uygulanan tüm modellerin olumlu olumsuz yönlerine iyi bakmak ve değerlendirmek bizim için çözümde anahtar bilgi olabilir. Yoksa her yeni model sahibi kişiler bir önceki modelin eksiklerini eleştirerek bir yere varmasının imkânı yoktur. Oysaki her modelin iyi ve kötü tarafları olacaktır. Önemli olan iyi olanla kötü olanı arıt etmektir. Sonuçta insanın ortaya koyduğu modellerdir. Yarın birileri de bu yeni maarif müfredat modelini mutlaka eleştirecektir. Bundan daha doğal bir durum yoktur.

Öğrencilik yıllarımız dâhil meslek yaşamımız boyunca yaklaşık olarak 55 yıldan bu yana sürekli sistem eleştirisi yaparak bu günlere gelmiş bir neslin çocuklarıyız. Öğrencilik yıllarında bize de farklı programlar uygulandı. Onu da hatırlayan bir neslin çocuklarıyız. Bir sistemi tamamen başarılı veya başarısız görmek olacak şey değildir. Dünyada buna benzer bir durumda söz konusu değildir. Sistemin yetiştirdiği insan toplumunun yaşam içindeki uygulamaları, adalet duygusu, insana bakış açısı, doğruluktan yana davranış ve ahlakı değer yargıları ve toplumda tüm yaşanmışlıklar o sistemin nasıl bir sistem olduğunun pim kodlarını bize vermektedir. Bu konuda dar çerçevede bakmak bize tam anlamıyla bir sonuç vermez. Eğitim öğretimde verimli, başarılı ve üreten bir kültür ve iklimin oluşması için eğitim öğretimde olmazsa olmazlar olan sacayaklarının birbiriyle uyumlu çalışmasına bağlı olduğu gerçeğidir.

Aile, okul ve çevre gibi sacayakları uyumlu çalışması gerekir. Bunlardan herhangi birinin eksik olması veya farklılık göstermesi eğitim öğretimde kazanılacak kazanımlar, yani öğreti ve uygulamalar başarısızlığa ortam hazırlar. Ülke ölçeğinde böyle olduğu gibi dünya ölçeğinde de bu çok etkili bir durumdur. Bu gün küçülen dünyada aynı anda farklı farklı olumlu ve olumsuz yaşamlarla karşı karşıya kalmaktayız. Dünyada olumlu ya da olumsuz olayların yoğunluk kazanmış olması insan yetiştirmede ve yaşama hazırlamada etkin olan eğitim programlarına ve uygulanan politikalara bağlı olmasıdır.

Dünyada var olan kültürel, sosyal, tarihsel, sosyolojik, psikolojik, ruhsal ortamlar anında tüm dünyada yaşam sürdüren insanları ve toplumları olumlu ve olumsuz yansımaktadır. Daha önceki yıllarda eğitim öğretimde müfredat programları önemsendiği fakat bu gün gelişmiş olduğu ortamlara bağlı olmasıdır. Tüm bu olumlu ve olumsuz gelişmelerin ana kaynağında insanların ve ülkelerin milli gelir hâsılası ve bu milli gelirin halka nasıl pay edildiği gerçeğidir.

Milli gelirin yüksek ve bu milli gelirin halka dağılımı ve bu konuda adalet ve eşitlik ilkelerin ne derece dağılım gösterdi göstergesi bir şekliyle toplumda olumlu ve olumsuz koşullarda yasıma bulmuş olmasıdır. Milli geliri yüksek ülkelerde müfredat programı ikinci plana düştüğünü de görmekteyiz. Batılı kaynaklar bize bu konuda bir ışık tutmuş olmasıdır. Ülke genel anlamda politika ve bu politikanın uygulamasında en etkin olan insanımızın öğrenim durumu ve bu konu içerikli olarak etkin alan yaratma durumu nedir? Ne değildir? Ne olması gerekir. Ülkede var olan tüm imkân ve fırsatları her kes için aynı mıdır? Aynı değilse işin rasyonel olması için hangi çizgiyi hatırlamak gerekir. Devlet olarak aşırı olan uçları birbirine yaklaştırmayı düzenlemek önemlidir.

Örnek Finlandiya’nın eğitim öğretim programlarında müfredatın önemi ne kadardır? Bu konu ne kadar önemli görülüyor? Asıl sorun müfredat programların her şeye çare olup olmadığının sorgulanmasıdır. Bu yapılmazsa sorun artarak devam edecektir. ? Finlandiya gibi milli geliri yüksek bir ülke sorun çözmede

Finlandiyalı çocukların okul yaşamı, Finlandiya'nın bizzat uygulamakta olduğu gençlik ve eğitim politikalarının sonucudur; PISA testlerinin değil. Fin eğitim sisteminde okuma becerileri, bilim ve matematik okuryazarlığı kadar sosyal bilimler, görsel sanatlar, spor ve pratik becerilerin geliştirilmesi de önemli.

Eğitim sistemi bağlamında her zaman en imrenilen ülkelerden biri olan, PISA gibi eğitim kalitesinin ölçüldüğü testler sonucu her daim dünya sıralamasının en üst sıralarında yer alan Finlandiya ilkokul ,ortaokul, lise ya da üniversite fark etmeksizin tüm düzeylerde başarılı bir sistem sergiliyor. Finlandiya’da eğitim gören öğrenciler, yaşıtları ile karşılaştırıldığında birçok alanda önde gözüküyor.

Finlandiya’da öğrenciler için hazırlanmış müfredatlar her yıl değişmiyor, sil baştan düzenlenmiyor. Belirlenmiş bir müfredat doğrultusunda işlenen dersler belli kitaplar üzerinden ilerliyor ancak herhangi bir resmi ders kitabı bulunmuyor. Finlandiya’daki eğitim sisteminde katı bir müfredatın bulunmadığı söylenebilir; Finlandiya öğrencilerin gördüğü dersler özellikli, basit ve bireysel bir şekilde sunuluyor. Köklü eğitim politikalarını sürdüren üniversiteler, dünya vatandaşlığı misyonuna uygun bir ders yapısı sunuyor. Teknik konuların yanı sıra kültürel bağlamda da bir hayli gelişmiş olan müfredat, bütüncül bir yarar amaçlıyor. Bu gibi ülkelerde en önemli olan ise çocukların ve gençlerin görev ve sorumluluklarının farkında olmalarıdır. Bu ise büyük bir farkındalık yaratıyor.

Eğitim Mekânı: Finlandiya, eğitimin görüldüğü binaların düzenleniş biçimine epey önem veriyor. Ders saatleri boyunca öğrencilerin kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak amacıyla tasarlanan binalar, kişilerarası iletişimin önemini de ortaya koyuyor. Kampus içinde yer alan oturma alanları genellikle yeşillikler içinde bulunuyor. Doğa ile iç içe bir eğitimin güdüldüğü üniversitelerde derslerin işlendiği sınıflar da öğrencilerin konforu ve eğitimi için önemli görülüyor.

Ders Saatleri: Eğitim kurumunda geçirilen süre üniversite düzeyinde değişkenlik gösteriyor. Finlandiya’da her zaman nicelikten ziyade niteliğe önem veriliyor ve bu hassasiyet ders saatlerinde de kendisini hissettiriyor. Sosyal bağlamda toplumsal yapıya uygun bir gelişim inşa etmek için uygulanan dersler, günün yalnızca 4 saatlik bir dilimini kapsıyor.

Eğitimcinin Niteliği: Finlandiya üniversitelerinde eğitimci olmak, dünyanın diğer yerleri ile benzer bir doğrultu gösteriyor. Alanındaki uzmanlığını kanıtlamış akademisyenlerin tamamının uluslararası yeterlilikte çalışmaları bulunuyor. Dünyanın dört bir yanından gelen akademisyenler böylelikle kültürel bir zenginlik de yaratırken öğrenci için farklı kültürlerin bir arada sunulması sağlanıyor.

Bireyselliğin Ön Planda Tutulması: Finlandiya’daki eğitim sisteminde her çocuğa bir birey olduğu fikri erken yaşlardan itibaren aşılanıyor. Bilinçli bir şekilde yetişen çocuklar birey olduklarının da farkında oluyor ve böylece özgüveni yüksek, toplumsal bir vatandaş haline geliyor. Genel itibariyle İskandinav toplum yapısının tamamında görülen bireysellik üniversitelerde de kendisini hissettiriyor. Çalışma alanlarından konaklama olanaklarına kadar her zaman ve her yerde özel yaşantının korunması ve sürdürülmesi sağlanıyor.

Finlandiya’da Okumak: Finlandiya, eğitim almak isteyenler için her düzeyde yetkin bir eğitim vaat ediyor. İlköğretim, ortaokul ve lise öğrencilerinin başarıları PISA gibi testlerde, üniversite öğrencilerinin başarısı ise dünya çapında oluşturulmuş sıralamalarda belli oluyor.

Konu Türkiye yüzyılı maarif müfredat programı konusu ve ara tatil döneminde bu konuda izlememiz gereken seminer videoları iken bir anda konu 21.yüzyılda her konuda mesafe almış ve gelişmiş ülke olan Filandiya’nın eğitim öğretimdeki olumlu gelişmelere kaymış oldu. Sebep olarak şunu söyleyebiliriz. Bu günkü dünyada her konuda gelişmiş ve özellikle eğirim öğretim konusunda büyük mesafe almış bu ülkeye bakmamak mümkün olur mu? Elbette ki bakılacaktır. Yeni baştan Amerika’yı keşfedecek değiliz. Dünyada çok iyi sonuç almış ülke varsa ona bakacağız. Bizde bu yazımızda bunu yapmış olduk.

Bizim ülkede maarif müfredatı programı konusunda atılan adım çok iyi niyet çabası olarak görmek önemlidir. Metot ve teknikte doğru yapma ve uygulama beceri, yetenek ve kabiliyetimiz nedir ona bakmak önemlidir. Bu programın arkasında ne kadar durulacak oda önemlidir. Program sonuç alıncaya kadar ısrarla uygulanacak mı? Uygulama esnasında dönütler alınıp olumsuz yönleri düzeltilecek mi? Günü birlik politikalardan ne derece korunarak yoluna devam edecektir. Uzun süre uygulama devam edecek midir? Ülkemizde bu yeni müfredat programı her kesim tarafından ne kadar destek bulacaktır. Ülkede bu konuda bir mutabakat var mı? Yönetenler ile yönetime talip olan tüm siyasi erk bu konuda ne derece ciddidir. Geçmişte olduğu gibi bu günde günü birlik politikalardan ne derece korunacaktır. Uzun süre uygulama yeterliliği olacak mı? Bu programı yazan uzmanlar saha ve alanda bizzat derslere girerek uygulama ve uygulayanları izleyecek mi?

En önemlisi öğrenciler bu programı ne kadar benimseyecek ve bu programın kendilerine sağlayacağı faydalarının farkında olacak mı? Bu programın farkında olmak demek derse katılımda olumlu katkı sunmak demektir bu katkıyı sunan öğrenciler olacak mı? Öğrenci “Tam Öğrenme “konusunu ne derece benimseyecektir. Derslere katılım konusunda öğrenci ne kadar olumlu katkı sunacaktır dedik ya. Öğrencilerin anne babası bu konuda ne derece bilgi sahibidir? Öğretmenlere yardımcı olmak üzere öğrencisini evden hazırlıklı olarak okula ve sınıfa gönderecek mi? Büyük Çevre denilen bu çevrenin içinde yer alan yazılı ve görsel medya ve bu medyanın oluşturduğu tüm sosyal ve kültürel çevre bu konuda okul, öğretmen öğrenci velisi ve öğrenciye olumlu katkı sunacak mıdır? Bu günkü dünyada bu sosyal ve kültürel çevre ülkelerin sınırlarını aşmış durumdadır. Yapay zekâ ürünü olan bilişim dünyası bu gün eğitim öğretime ne gibi olumlu ve olumsuz katkıda bulunuyor. Mesele zeki olmak mı? Yoksa zekâ, yetenek, beceri ve kabiliyetimizi insanlık yararına sunmak mı? Günümüz dünyasında zeki insanların ürettikleri tüm imkânlar insanlık adına evrensel hukuk ile her kes için imkân ve fırsat olarak sunuluyor. Bilim ve bilişim dünyası insanlık için ne derece insaflı, merhametli ortam sunuyor. Bu konularda adalet terazisi nedir? Ne değildir? Yerelde ülkemizde genelde bu evrende insanlık birbirine ne derece saygılı, sevgiyle ve hoşgörü ile bakabiliyor. Kuvvetlinin güçsüzü yok sayma ve yok etme anlayışının çelişkileri ve bu çelişkileri sorgulama kültürü nedir ona bakılıyor mu? İnsanlar robot olarak yetiştirildiğinde bu evrenin yaşayacağı tehlikeler düşünülüyor mu? Eğitim öğretimde çaba içinde olurken insanların ruh dünyası ne kadar hesap ediliyor.

Sonuç olarak bu videoları büyük dikkat ve titizlikle dinledim. Bana ne gibi görev ve sorumlulukların düştüğünü anlamak üzere ara tatilin ilk gününde videoları dinledim ve bu konuda ne anladım? Ne anlamadım özet bilgisini yazmak istedim. Dünyada gelişmiş ülkelerin eğitim öğretim modeli ve bu modeller gereği yetiştirmiş oldukları insan kalitesini görmeye çalışarak bizde de ne olması gerekir ona bir bakış yapmış oldum.

Çok iyi bir modelle çok iyi ve donanımlı yetişmiş öğretmen kadrosu, bu konuları bilen öğrencilerin anne babaları ve konuyu önemseyen öğrencilerin destek ve sorumluluklarıyla iyi sonuçlar alınacağı gerçeğini bir kez daha öğrenmiş oldum. Ülke olarak bizim derdimiz eğitim öğretim yapmada çok zayıf kalmış olmamızdır.

Öğrencilerin öğrenmesi gereken bilgi, beceri kabiliyet ve uygulamaları tam anlamıyla benimsememe durumudur. Çocukların ve gençlerin önünde çok büyük çevresel problemlerin olduğu ve çevrelerinde her konuda olduğu gibi eğitim öğretimde de çok büyük kötü örnek ve uygulamaların olduğu gerçeğidir. Genel anlamda öğrenmek için çok okumak, çok incelemek, çok araştırmak gerekliliği vardır. En önemlisi öğrenmek için disipline edilmiş bilgi ve bu bilginin öğrenilmesi ve genel mizaç, ahlak ve değerlere dönüşmesi için ortaya sağlam bir irade koyamama eksiğimizdir.

Eğitim öğretimde sacayağı olan aile, okul ve çevre tüm duyarlılıklarını ortaya koyması gerekir. Taşın altına elini ve güvesini koymayı bilmesi gerekir. Eğitim öğretim konusu çok yönlü, çok taraflı, uzun süreçte azim ve sabırla çalışarak elde edilmesi gereken bilgi, beceri, kabiliyet, uygulama… Vb. konulara çok duyarlı, sistemli disipline edilmiş öğrenen, öğreten, denetleyen ve yaşam içinde bu konularda gereken hassasiyetleri gösteren insanlara büyük ihtiyaç vardır.

Türkiye yüzyılı yeni maarif müfredat programına uyum sağlamak, uyum sağlanmakla birlikte programa nasıl? Ne şekilde katkı verilecekse mutlaka destek verilmesi gerekir. Bu müfredat gereği kullanılması gereken ders araç gereçler başta olmak üzere internet, etkileşimli tahtalar tam anlamıyla devreye konulmasıdır. Bu yeni maarif müfredat’ın sorumlusu sadece öğretmen görülmemelidir. Öğretmen en büyük etken ve uygulayıcısı olabilir doğrudur. Sadece öğretmen sorumlusu olarak görülmemelidir.

Diğer eğitimin sacayakları ve eğitim öğretimin paydaşları da en az öğretmenler kadar sorumludur. Program denetleyicileri ve programa yan ürün hazırlayan yetkilerde öğretmen kadar sorumludur. Bu programın tüm yan ürünleri, açıklayıcı bilgi bankaları, bu programa ait değerlendirme sınav şekil ve uygulama biçimi de bir o kadar önemlidir. Programı süslü sözcük ve cümlelere boğmak çözüm olarak görülmemelidir. Alanda ve sahada uygulanışının dönütlerini iyi almadan ve iyi değerlendirmeye almadan bu yeni müfredat programında istenilen davranış, kazanım ve sonuçları almak mümkün olmayacaktır. Tüm tarafların çabası, gayreti, azmi ve sabrı öğretmenler kadar olursa ve bu uğurda çaba içinde olunursa iyi sonuç almak mümkün olacaktır.

Bu yeni müfredat programı sadece öğretmenin sırtında, sorumluluğunda bırakılacak kadar basit bir program olmadığının herkesçe bilinmesi gerekir. Biz öğretmenlerin eleştirisi programa değil. Programın uygulama alan ve sahasında olabilecek sorun ve problemlerden kaynaklanmaktadır.

Bu programı süslü sözcük ve kelimelerle anlatmak yerine kim ne kadar sorumludur? Sorumluluğunu ne derece yerine getirecektir. Bunu iyi görmek ve işin tamamını eğitimin sacayakları ve eğitimin paydaşlarının elini bu taşın altına koyması gerekir.

Biz öğretmenler olarak her programa gösterdiğimiz ilgi alakayı bu programa da gösterdiğimizi biliyoruz. Onun içi bu konuda yayımlanmış tüm yazılı kaynakları, videoları, kurs ve seminerleri takip ettiğimiz gibi bu tatilde de izleyeceğimiz videoları izledik ve kendimize bir uygulama alanı çıkarmak adına tüm notları almış durumdayız. Ben şahsen bu yeni müfredat programının ortaya konulduğu günden beri üzerinde çalışıyorum. Derslerde uygulamak işçin elimden geleni yapan öğretmenlerden biri olduğuma inanıyorum.

Öğretmenler olarak bu yıl birinci dönemde birinci yazılı yoklamaları bu müfredata uygun soru tipleri ile öğrencilerimizin karşısına çıkarak sınavları yapmış olduk mu? Hiç şüphesiz bu yeni müfredata uygun soru tipleriyle ölçme değerlendirme yapmaya çalıştık. Öğrencilerde olumlu yansıma görüldü mü? O önemlidir. Asıl üzerinde durulması gereken en önemli konulardan bir tanesidir.

Bu vesileyle ara dönem tatili tüm öğrencilerimize ve öğretmenlere hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. 11.11.2024 KUANTUM DÜŞÜNCE MERKEZİ SANAL OKUL / MEHMET YILMAZ

 



Bu yazı 601 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4035 Okunma
3732 Okunma
3377 Okunma
3263 Okunma
3217 Okunma
2631 Okunma
2503 Okunma
1139 Okunma
1124 Okunma
910 Okunma
797 Okunma
795 Okunma
783 Okunma
739 Okunma
696 Okunma
684 Okunma
653 Okunma
620 Okunma
593 Okunma
588 Okunma
575 Okunma
560 Okunma
548 Okunma
519 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI