KEBAN KÖYLERİ: (5) AŞAĞIÇAKMAK-3
Maf Buraya kadar verdiğimiz yer adı örekleri için yazılı bir belge sunmadık, sunamadık. Ancak, “Maf” örneği oldukça ilginçtir ve belgesi de mevcuttur. Maf muhiti, yine köyün güneyinde, Keban-Elazığ karayolunun hemen altında ve Beylik Han denile araziler ile bitişik bir bölgedir. Yukarıda bahsedilen Orta Han da bu Maf muhitinde bulunmaktadır. Aşağıda özgün belgesini verdiğim, 27 Haziran 1801 tarihli fermanda özet olarak şunlar yazılıdır. “Harput Sancağı’nın Kuzabad Nahiyesine bağlı Çakmak köyünden, Ahmed oğlu Süleyman ve Ali, Dersaadete dilekçe (arzuhal) gönderip babalarından kedilerine kalan iki parça tarlalarının, babaların hem fakir ve ihtiyar olması hem de (Orta Han’da) gelen giden yolculara hizmet etmesi karşılığında, daha önce alınan bir kararla öşür (ürün vergisi) ve diğer vergilerden MUAF tutulduğunu, kendilerinin de babaları gibi aynı vazifeye devam etmelerine rağmen, Kuzabad nahiyesi Menakun? Köyünden dört bin akçelik tımarı bulunan Ali isimli sipahinin bu tarlalar için kendilerinden vergi istediğini belirterek şikâyette bulunmuşlardır… Süleyman ve Ali’nin dilekçeleri üzerine İstanbul’da Defter-i Hakanî”(*1), Ruzamçe(*2 ) ve İcmal Defterleri”(*3) incelenmiş daha önce yazılan bir fermanla bu tarlanın vergiden muaf olduğu devletin merkezindeki defter kayıtlarından teyit edilmiştir. Bu inceleme sonrasında, 27 Haziran 1801 (III: Selim) tarihinde Harput Kadısına gönderilen ferman ile, Süleyman ve Ali’ye ait bu tarlaların vergiden MUAF olduğu ve adı geçen kişilerden vergi talep edilmemesi gerektiği belirtilmiştir.” Bilindiği gibi, Türkçede asli olarak bir kelime içinde iki ünlü ya yana bulunmaz. Başka dillerden alınan kelimelerde yan yana bulunan ünlüler ise, ya birleştirilerek bazen uzun bazen normal süreli ünlü olarak ya da ünlülerden biri düşürülerek telaffuz edilir. Fermanda, vergiden MUAF olduğu belirtilen tarlaların bulunduğu muhite MUAF denmiş, zamanla “muaf”>mu af>mâf/maf” şeklinde değişerek adeta bambaşka bir kelime olmuştur. Bugün köylülere sorulduğunda kimse kelimenin aslının ve anlamının ne olduğunu bilmemektedir. Çok kişi, ya Kürtçe ya Ermenice yakıştırması yapmaktadır. Ancak işin aslı, aşağıdaki fermandan anlaşılmaktadır. Ben de bu fermanı görmeden önce, doğrusu bu kelimenin kökeni ve anlamı konusunda bir fikir sahibi değildim. 1* Devletin mal, mülk ve arazi işleriyle uğraşan dairesi, tapu ve kadastro. 2*Vukuat-ı yevmiye defteri, gülük hadiselerin yazıldığı defter. Osmanlı bürokrasisinde günlük gelir ve giderlerin, tevcihatın, tevziatın veya olayların kaydına mahsus defter. 3* Arazilerin yazıldığı defterlerin bir çeşidi. (Yazı devam edecek.)