*Yerel seçimlerde ilçe yerel yönetim kademelerine seçilen tüm hemşerilerimi Belediye Başkanlığına seçilen Yücel DOĞAN kardeşimizin şahsında kutluyorum. Seçimlerin kazananının Keban olduğuna inanıyorum.
Keban’da Beyler konusunun ilk yazısını yazmadan evvel kiminle başlamam gerektiğini çok düşünmüştüm. Yaşayan birinci kuşak Kebanlılarında fikirlerini almıştım. Sonuçta bu yazıya Oruçzadelerden Fahri (ARICA) Bey ile başlamaya karar verdim. Fahri Bey Oruçzadelerden Hasan Efendi ile Zeliha Hanımın 1902 doğumlu ikinci çocuklarıdır. Fahri Bey’in bugün ilçemizde kimsesi kalmamıştır. Evleri bugünkü Harabalı İbrahim SOLMAZ’ın oturduğu evdir. Bu ev hemen hemen orijinal şekliyle günümüze kadar ulaşmış birkaç Keban evinden biridir. Çocukluğumuzda Fahri Beyler bu evi satıp ilçeden ayrılmalarına rağmen büyüklerimiz yer tarif ederken “Fahri Beylerin evin orada” gibi tabirlerle bu evi ve ilk sahibini gündelik söyleyişlerinde yaşatıyorlardı. Bugün bu evi başvuru noktası alarak bir yer tarif etsek zannediyorum kimse gideceği yeri bulamaz çünkü koca bir kuşak bizleri bırakıp ebediyete göçtü.
Fahri Bey iki evlilik yapmıştır. 10 Ekim 1929 yılında evlendiği ilk eşi; annesi Sebiha Hanım tarafından Faik Efendi’nin, babası Mehmet Rıfat Efendi tarafından İbrahim Ünlü (İboş Ağa)’nın torunu olan Mevlüdiye Hanımdır. Fahri Bey’in bu evliliğinden 16 Kasım 1933 tarihinde Hasan Necmettin adlı bir çocukları olmuştur. Hasan Necmettin Bey henüz iki yaşındayken annesini kaybetmiştir. İlkokulu Keban’da okuduktan sonra askeri okula yazılmış ve Hava Harp Okulu’nubitirerek ilçemizin ilk savaş pilotu olmuştur. Hasan Necmettin Bey 02 Nisan 2002 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir. Hasan Necmettin Bey’in Bandırmalı Merzuka Hanımla evliliklerinden Mevlüde Nur ve Göker adlarında iki çocukları olmuştur. Oğlu Elektronik mühendisi Göker Ağabey dört yıl evvel Keban’a baba toprağını görmeye geldi. Kendisini Cem BAYINDIR ve Mehmet ORUÇ ile gezdirdik. İlçemizi çok beğenmişti. Ayrılırken buradan bir mülk alıp yerleşmek istiyorum demişti anacak Göker Ağabey geçtiğimiz yıl geçirmiş olduğu kalp krizi sonucu genç yaşta aramızdan ayrıldı. Tanrının sonsuz rahmeti üzerine olsun. Hasan Necmettin Bey’in kızı Ekonomi Profesörü Nur Hanım ABD Carolina Eyaleti Campbell Üniversitesinde öğretim görevlisidir.
Fahri Bey ilk eşinin vefatından iki yıl sonra Arapgirli Abdulkadir Efendi ve Münevver Hanım’ın kızları Ayşe Fikriye Hanım (1919-1980) ile evlenmiştir. Bu evliliklerinden sırasıyla Nuray (1939), Nesrin Olcay (1942) ve Ahmet İlhan (1949-2003) adlarında üç çocukları olmuştur. Merhum Ahmet İlhan Bey’in oğlu Fahri Arıca da tıp doktorudur. Kızı Nesrin Olcay Hanım ilçemizde öğretmenlik yapan Mithat ERAY Bey ile evlenmiştir.
Fahri Bey tanıyanların anlattığı kadarıyla son derece alçakgönüllü ve kibar bir kişi olarak anlatılmaktadır. Önceleri PTT’de memur olarak çalışmış daha sonraları muhtemelen Keban Barajının jeolojik incelemeleri çalışmaları zamanında Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde çalışmıştır. Bir dönem de Etibank’ta müdür yardımcısı olarak görev yaptığını torunu Fatma Figen BALİBEYOĞLU Hanımdan öğrendim. Tanıyanların anlatısına göre Fahri Bey okumaya çok düşkün biridir. Okumaya düşkün birinin de mutlaka bir kitaplığı vardır. Bu kitaplar muhafaza edilmiş midir? Bu konularda herhangi bir bilgi edinemedim.
Fahri Bey ile elimde olan 28.03.1952 tarihli bir tapu senedi mevcut. Bu senede göre Fahri Bey’in Dicle PTT atlı dağıtıcısı Hüseyin NİKSARLI adlı bir şahsın ev, ahır ve bahçedeki %50 hissesini 400 TL bedelle satın aldığı görülmektedir. Senette bu satışa tanıklık edenlerin Rıza ORUÇ ve Abdullah KAYA (Ali KAYA) olduğu yazılı. Bu satış mülkün belirli bir yüzdesinin satışı olduğuna göre muhtemelen mirastan intikaldir. Bundan dolayı satışı yapan şahsın Fahri Bey’in ağabeyi Hüseyin olması kuvvetle muhtemeldir. Sadece soyadının NİKSARLI olması bir soru işareti yaratmaktadır.
Fahri Bey1958 yılında Keban’da vefat etmiştir. Eşi Ayşe Fikriye Hanım uzun yıllar Keban’da yaşadıktan sonra 1960’lı yılların sonunda Keban’dan ayrılıp Ankara’ya yerleşmişlerdir.Fahri Bey’in ailesinden ebediyete intikal edenlere Tanrıdan Rahmet, hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar dileklerimle yazımızı sonlandıralım. Şiir bölümünde Özdemir ASAF’ın “Kalmak Türküsü” adlı şiirini beğenilerinize sunuyorum. Fotoğraf bölümünde Fahri Bey ve ailesinin resimlerini sunuyorum.
KALMAK TÜRKÜSÜ
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz.
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz.
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz.
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz.
Neler gördük neler bu güne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz.
Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük, dirildik
Bir anlam fırını içinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz.