Bugun...


YAZAR : AV.LEVENT BİLGİN

facebook-paylas
SANAL DÜNYADAN MERHABA
Tarih: 07-07-2024 11:11:00 Güncelleme: 07-07-2024 11:11:00


 

*Yazılarımı her zaman büyük bir dikkatle okuyan ve değerli katkılarını benimle paylaşan değerli ağabeyim Bedrettin KAYA'ya geçirmiş olduğu rahatsızlık dolayısıyla geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tedavi sürecinin sonunda eski sağlığına kavuşması dileklerimle.

Değerli Okurlar; bu sayıdan itibaren Keban Gazetesi internet ortamında yayın hayatını sürdürecek.

Bizlerde sizlere sanal dünya üzerinden ulaşacağız. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin gazete okurken kağıdın ve mürekkebin kokusunu almk ayrı bir duygu ve keyif, ekrandan gazete okumak bizleri ne kadar tatmin eder onu bilmiyorum. 
Bildiğim tek şey teknolojinin gelişmesine paralel olarak üretilen değerlerde insan emeğinin gün geçtikçe azalmasıdır. Bir gazete özelinde ele alırsak köşe yazısını yazabilmek için bilgisayar başında yazarın verdiği emek, yazının yine dizgisi anlamında verilen bir başka emek, matbaa da baskı için verilen bir başka emek, basımı müteakip gazetenin abonelere ulaştırılması amacıyla postaya verilmek üzere hazırlanma aşamasında verilen bir başka emek, posta sürecinde birkaç emek, son okuyucuya ulaşmak üzere dağıtım bir başka emekten oluşan bir manzume. Bütün bu emek yoğun çabamıza ısrarla devam ettik. Sanal ortama gazeteyi taşımak hiç aklımıza gelmedi. Ne zaman ki PTT posta dağıtım işini özel sektöre devretti, işte o zaman sorunlar başladı. 
Toplumun önüne bir zamanlar büyük bir umut gibi konulan özelleştirme kavramının kapitalist sistem tarafından tasarlandığını amacın sadece yüksek kar hırsı olduğunu, ekonomide kamu etkisinin sınırlandırılarak gelişmekte olan ülkeleri emperyalizmin pençesine düşürme tuzağı olduğunu yıllar sonra anladık. Halen de anlamaya devam ediyoruz maalesef. Posta hizmetlerinin özelleştirilmesinin getirdiği en önemli olumsuzluk denetim olgusunun yok edilmesi ve adi postaların kaydının tutulmaması nedeniyle ağır iş yükü altında çalıştırılan dağıtıcıların bu postaları çöpe atmaları ile sonuçlandı. Bu son belirttiğim husus okuyucularına posta kanalıyla ulaştırılan gazetelerin abone kaybına neden oldu. İstanbul'dan başlayan abonelere ulaşamama sorunu yıllar içinde tüm yurt sathına yayıldı. Gazete yönetiminin ve Keban dostlarının direnmeleri de vahşi kapitalizme yenik düştü. 
Yukarıda anlattığım sürecin sonundayız. Bu günlere gelmemizde emeği olan herkese teşekkürler diyerek ironi yapalım. Yerel yöneticilerimiz ilçemizi ziyaret eden kişilere birer Keban Gazetesi hediye etseydi yine basılı devam edebilirdik. Bu gazetenin ilçemize neler kattığını biraz irdeleyecek olursak;
a. İlçenin tanıtımına önemli katkılarda bulundu,
b. Elazığ'ın gazetesi olan tek ilçesi olma unvanını ilçemize kazandırdı,
c. İlçenin yetiştirdiği değerleri bir çatı altında toplamayı başardı,
ç. İçindeki yazma yeteneğini dışa vuramayan değerlerimize sayfalarını açmak suretiyle bu yeteneklerin toplumla buluşmasına öncülük etti. Bu cümleme belirli kesimlerden itirazlar gelebileceğini düşünerek biraz açıklama gereği duyuyorum. Ekonomide önemli kurallardan bir tanesi Gresham İlkesi olarak bilinen "iyi paranın kötü parayı kovması" ilkesidir. Süreç içerisinde bu kural işledi ve gazetenin yazı düzeni belirli bir düzeye ulaşmış oldu.
d. İlçe ile ilgili önemli bir arşiv oldu ve Kültür Bakanlığı kütüphanelerinde yer aldı. İleride araştırmacılar için önemli bir kaynak olacaktır.
Yanıtını merak ettiğim en önemli konu yeni dönemde gazetenin yukarıda saydığım işlevlerinden hangilerini devam ettirebileceğidir. Bunu da yaşayarak göreceğiz. Yeni dönemde hedefimiz; basılı yayında pek başarılı olamadığımız siyasi etkilerden arındırılmış Keban Ortak Paydası'nı daha kalıcı kılabilmek olsun. Bu duygularla sanal ortamdan içinde Keban sevgisini yaşatan herkese sonsuz sevgi ve saygılarımla.
Şiir bölümünde büyük şairimiz Behçet Kemal ÇAĞLAR'ın "Bence sen" adlı şiirini sunuyorum.

Garpte dağ, şarkta ırmak
Nerde olsam murat sen;
Güneye düşse yolum
Dicle sensin, Fırat sen.

Haymana ovasında
Ekin, harman, hasat sen;
Meltemimsin Boğaz'da,
İzmir'deysem imbat sen.

Şiirsem, kekelerim;
Anlam katan inşat sen.
Ben uyuşuk itidal
Şahlanan ifrat sen.

Bocalarım ben sensiz,
Ben ham ervah, irşat sen.
Susuzken kaynağımsın
Boğulurken imdat sen.

Cennette gül bahçesi
Cehennemde sırat sen
İşte sözün kısası
Hayat sensin, hayat sen.



Bu yazı 759 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4452 Okunma
2905 Okunma
1693 Okunma
1189 Okunma
945 Okunma
874 Okunma
865 Okunma
728 Okunma
690 Okunma
626 Okunma
603 Okunma
595 Okunma
592 Okunma
553 Okunma
529 Okunma
476 Okunma
464 Okunma
454 Okunma
453 Okunma
444 Okunma
414 Okunma
381 Okunma
366 Okunma
329 Okunma
4452 Okunma
3486 Okunma
3335 Okunma
3025 Okunma
2952 Okunma
2905 Okunma
2585 Okunma
2568 Okunma
2465 Okunma
2133 Okunma
1693 Okunma
1594 Okunma
1545 Okunma
1509 Okunma
1358 Okunma
1338 Okunma
1189 Okunma
1152 Okunma
1143 Okunma
1052 Okunma
991 Okunma
975 Okunma
971 Okunma
952 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI