Bugun...


YAZAR : SELAHATTİN YALÇINER

facebook-paylas
OKULA GEÇ BAŞLAYAN KIZLARIMIZ
Tarih: 02-11-2024 13:04:00 Güncelleme: 02-11-2024 13:04:00


OKULA GEÇ BAŞLAYAN KIZLARIMIZ

 

Saygı değer dostlar şöyle Osmanlı zamanının son yılları ile Cumhuriyetin ilk yıllarına baktığımızda, kadınlarımızın ve kızlarımızın okuma yazma oranı içler acısıydı. Bunun nedenlerini konu başlığında belirttiğim çerçeve içinde bu yazımızda anlatmaya çalışacağım. Mesele o kadar derin ve vahim olduğundan, yazıyı çok geniş tutup akılları karıştırmak istemiyorum. Çok fazla detaylar vermeden kısa başlıklarla anlatmaya özen göstereceğim. Cumhuriyetten önceki yıllarda zaten okuma yazma oranı, erkeklerde yüzde 4 ile 6 kadınlarda ise ortalama yüzde 1 ile 2 arası deniyor. Bunların büyük bir çoğunluğunu da maalesef gayri müslüm vatandaşlarımızın oluşturduğunu biliyoruz. Osmanlı devletinin son yıllarında okuma yazma oranını zaman zaman merak edip araştırdığımda, azda olsa farklı oranlar veriliyor. Fakat geneline baktığım zaman az önceki oranlardan çokta fazla değil. Demek istediğim Müslüman toplumun okuma yazma oranının oldukça az olduğudur. Bunun sebebi ise nüfusun büyük bölümünün kırsal bölgelerde yaşadığından kaynaklanıyor. Kendi köyümün okuma yazma düzeyine bakınca, Osmanlı zamanında şehirlerde yaşayanlarımız çocuklarını okula göndermişler. Ve bu köylülerimizin okuyan çocuklarından, Miralay, Kolağası rütbesine yükselenler olmuş. Hatta Yüzbaşı rütbesinde Askeri Doktor, ayrıca sivil Doktorlarımız çıkmış köyümüzden. Ama köyde yaşayan insanlarımızın öyle şansları olmamış. Belki yüz yıl içerisinde imkanı olanlar, iki üç tane ancak göndermişlerdir çocuklarını yakın şehirlerdeki okullara. Fakat yukarıda belirttiğim okuyan köylülerimizin içinde, yani Osmanlı zamanında, tek bir tane kız çocuğu yoktur. Kız çocuklarını Cumhuriyetten itibaren ilk okula göndermeye başlamışlar. Şehir hayatı yaşamaya başladıktan sonra da, herkes kızlarını elinden geldiğince yüksek okullarda okutmaya çalışmış. 

Anadolu'da köy hayatı yaşayan kızlarımızın kaderi maalesef ve maalesef, mahalle baskısı altında kalan özellikle babaların elindeydi. Bir baba kızını okula göndermek istese, önce aile büyüklerinden sonra köylüsünden komşusundan, şehirde yaşıyorsa laf söz ederler diye mahallesinden çekinirdi. Düşünün köyünde yaşayan bir kızın evleneceği kişiye dahi, baba karar veriyorsa eğer, okula gitmesi bile mucizeydi. Cumhuriyet kurulduğunda her türlü kanun çıkarılıp kızların okula gitmeleri sağlanmış Maalesef o eski alışkanlık günümüzde bile kolay kolay Anadolu insanının üzerinden gitmemiş. 1960 lı yılarda köyümüzün insanı kızlarını hemen hemen tamamına yakını okula gönderiyordu, fakat yinede göndermeyenler vardı. Ağın'lı Öğretmenimiz rahmetlik Kemal YILMAZ Hocamız elinden gelen baskıyı yapıyordu, ama yinede kızlarını okula göndermeyen aileler tek tük olurdu. Babamda aynı şekilde üç ablamı bir gün dahi okula göndermedi. 12 Eylül 1980 ihtilalinde Kenan Evren okuma yazma seferberliği ilan edince, Allah rahmet etsin eniştelerim gönderdi de az çok okuma yazma öğrendiler.

Kısacası ülke genelinde köylerden şehirlere temelli göç başladıktan sonra, kızlarını ilk okuldan sonrada orta lise ve üniversiteye gönderenler hızla arttı. Tabii ki o yıllarda yüksek okulda çocuk okutmak biraz imkan gerektiriyordu. Yinede çok şükür kız erkek ayrımı yapmadan herkes eğitime önem verdiği için, kızlarımızda ailelerinin desteği ile yüksek okullara artık gide biliyor. 

Kendi köyüm Nimri'den bir kaç örnek vermek istiyorum. Vereceğim bu örnekleri de ülke genelinde düşüne biliriz. Nimri köylümüz işini aşını garanti altına aldıktan sonra, ailesini İstanbul'a getirmiş. Düzenli bir ev hayatları olunca, yaşadıkları şehirlerin nimetlerinden de faydalanmaya başlamışlar. Ve çok sayıda köylümüz orta dereceli okullardan sonra, yüksek okullara devam etmişler. O yıllarda Türkiye'nin göz bebeği Kapalıçarşı gibi bir yerde tüccarlık yapan, eli ekmek tutan köylümüz eğitime çok önem vermişler. Eğitime merakı olan köylümüz temeli geçmiş yıllara dayandığı için, hemen hemen her alanda üniversite mezunu ve bilim insanlarımız var. Bu konu başta da belirttiğim gibi, kendi köyümden örnekler vererek ülkemizin köyden şehirlere göçlerini ve yaşadıkları şehirlerin nimetlerinden faydalandıklarını anlatmak istedim.

Meseleyi toparlayacak olursak eğer, insanın kızı erkeği olmaz, bunun en derin kıymetini anneler bilir. Bu yüzden kız çocuklarımızı elimizden geldiğince okumaları için daha çok destek olalım. Şöyle bir düşünelim, okuma yazması olmayan bir annenin, ilk okul mezunu olan bir annenin veya Üniversite mezunu olan bir annenin dünyaya getirdiği evladını yetiştirirken, illa ki aradaki farklılık bariz şekilde belli olur. Hele hele iyi eğitimli bir anne evladının kendisini aşacak bir eğitim almasına canı gönülden özen gösterir. Demek istediğim geleceğimiz ve umudumuz olan çocuklarımızın torunlarımızın, vatanına milletine faydalı olması, ancak eğitimli annelerin sayesinde olur. Mademki cennet annelerin ayaklarının altındadır, yaşadığımız şu dünyada bari annelerimize cehennemi yaşatmayalım yaşattırmayalım lütfen...

 



Bu yazı 519 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
2815 Okunma
2786 Okunma
2117 Okunma
1601 Okunma
1375 Okunma
1157 Okunma
1066 Okunma
1010 Okunma
991 Okunma
898 Okunma
881 Okunma
838 Okunma
742 Okunma
668 Okunma
647 Okunma
591 Okunma
508 Okunma
501 Okunma
482 Okunma
268 Okunma
235 Okunma
94 Okunma
4631 Okunma
3055 Okunma
3044 Okunma
2815 Okunma
2786 Okunma
2623 Okunma
2597 Okunma
2503 Okunma
2165 Okunma
2117 Okunma
1777 Okunma
1623 Okunma
1601 Okunma
1572 Okunma
1412 Okunma
1408 Okunma
1375 Okunma
1309 Okunma
1273 Okunma
1195 Okunma
1167 Okunma
1157 Okunma
1129 Okunma
1094 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI