Bugun...


YAZAR : SELAHATTİN YALÇINER

facebook-paylas
ATALARIMIZIN AYAK İZLERİ
Tarih: 14-07-2024 10:16:00 Güncelleme: 14-07-2024 10:16:00


Son yıllarda Türkiye genelinde genç kuşaklarımızın kalpleri, anne babalarının doğup büyüdüğü köylerine doğru çarpmaya başladı. Yeni nesillerimizin böyle güzel davranışları sayesinde, köylerimizin her köşesinden farklı ve hoş sesler yükseliyor artık. Nine ve dedelerinin anlattıkları köy anılarını tam olarak net göremeseler de, onlardan geriye kalanlarla yetiniyorlar bile.

Kolunda bakracı süt sağmaya giden, belki de okuma yazması olmayan kızların yerine, üniversite bitirmiş kızlarımızın köyün içinde dolaşması gurur verici. Gençliğini davarların peşinde harcayan, gece bile damda yatıp sürüyü kurttan kuştan koruyan insanlar gitmiş. O çobanın torunları kimi mimar kimi mühendis kimi de bilim adamı olarak, köyüne gelmiş dedesinin ninesinin izlerini arıyor çok şükür.

Atalarının geçim çabaları yaşadıkları köyleri çoktan terk etmiş. Damlarda ne ihtiyar bir ninenin sesi, nede bacanın gölgesinde şekerleme yapan yaşlı bir dedenin nefesi duyuluyor. Bibiler emiler konakların çıkma cumbalarından başlarını çıkarıp, yoldan geçen çocuklara sen kimin kızısın, sen kimin oğlusun demez olmuşlar. Kimi zaman bir komşuyu yağmurdan koruyan, kimi zaman evin davarlarının alaf deposu olan, ayvanlarda terk etmiş köylerimizi.

Evlerin önünde, avluların içinde kurulu ocakların, sacı, ekmek döndüreceği, oklavaları da küsmüş darılmış gitmişler köylerinden.

Bir söz vardır top yere değmeden zıplamaz havaya derler. Köylerimiz de maalesef buna benzer bir hal almıştı, son yarım asırdan beri. Köylerinden şehirlere göçenler çoğunlukta olup, köyde yaşayanların sayısı az olsa da, aralarında oluşan hasretleri, hemen hemen iki kuşak sürüp gitmişti.

Sözün kısası köylerimiz ha boşaldı ha boşalacak derken, iki kuşak sonra köyünden göçenlerin torunları aniden çıka geldiler. Bu torunlar öyle köy hayatı falanda yaşamamışlar. Köyleri hakkında tüm bilgileri, ya dedelerinden ya ninelerinden, veya anne ve babalarından duyup öğrendikleriydi. Bu genç kuşaklarımızın tamamı en büyük şehirlerimizde doğup büyümüşler, her biri yüksek okul bitirmiş, ayaklarının üzerinde duran ayrı ayrı birer değerler.

Meseleyi özetleyecek olursak eğer, bu gençlerimiz şimdi yurdumuzun dört bir yanında olan, atalarının köylerine gidip oraları daha iyi yaşanır hale getirmeye başladılar. Anneleri ve babaları her sabah evlerinin önünde elini yüzünü yıkarken, bir eliyle ibriği tutar, bir eliyle de ancak yüzüne su serperdi. Tek eline döktüğü suyun ancak yarısı yüzüne kavuşuyordu zaten. Şimdi öyle değil artık. Gençlerimiz sayesinde evlerin içinde ki çeşmelerden şarıl şarıl akan suyla, herkes iki eliyle yüzünü rahat rahat yıkaya biliyor. Nineleri içme suyunu dahi evlerinden belki bir km uzaklıktan taşıyorlardı. Hele evde banyo çamaşır günü varsa eğer, çeşmeden suyu taşıya taşıya kolları kopardı ninelerinin. Bir avuç suyu bile idareli kullanan o eli öpülesi atalarımızın köyleri, şimdi bahçeli evler görünümünde. Her evin içinde yeterince çeşmelerin olduğunu, hatta evlerinin önüne yaptıkları küçük bahçeleri için, başka bir kaç tane daha çeşmenin olduğunu görüyoruz. İşte bu önemli gelişmeler o eli öpülesi ninelerin dedelerin, eli öpülesi işte bu torunların sayesinde oluyor.

Daha net söylemek gerekiyorsa, eskiden köylerin içinde çok sayıda ağaç yoktu. Nedeni ise su olmadığı için kimse ağaç dikmezdi zaten. Kendi köyüm Nimri'nin eski halini göz önüne getirdiğim zaman, az sayıda dut ağacı veya iğde vardı. Bu ağaçların bazıları o evin insanına yaz aylarında gölgelik ederdi. Hele sabah saatlerinde yaz aylarında ki, o ağacın gölgesi, bir başka olurdu ev ahalisi için. Köyümüze şu an şöyle bir baktığımızda, hemen hemen her evin önünde irili ufaklı sayısız ağaç var. Demek oluyor ki suyun olduğu her yerde, yaşamın daha güzel olduğunu ve daha renkli bir hale dönüştüğünü göre biliyoruz.

Selahattin Yalçıner

 



Bu yazı 797 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4039 Okunma
3734 Okunma
3377 Okunma
3290 Okunma
3217 Okunma
2637 Okunma
2507 Okunma
1145 Okunma
1126 Okunma
912 Okunma
799 Okunma
795 Okunma
783 Okunma
743 Okunma
696 Okunma
684 Okunma
653 Okunma
620 Okunma
595 Okunma
590 Okunma
575 Okunma
562 Okunma
551 Okunma
522 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI