Bugun...


EĞİTİMCİ - YAZAR : MEHMET YILMAZ

facebook-paylas
SEMBOL DİLİ VE BİLİNÇALTI OKUMALARIMIZ (İKİNCİ MAKALEM ):
Tarih: 23-10-2025 09:47:00 Güncelleme: 23-10-2025 09:47:00


SEMBOL DİLİ VE BİLİNÇALTI OKUMALARIMIZ (İKİNCİ MAKALEM ):

Sembol dilimiz, her zaman yaşamımızın her aşamasında yer almış olmasıdır. Bir önceki makalemde bu konu insanlık tarihi ile birlikte başlamış olmasıdır. İdris Peygamber (a.s.), hem Kur’an’da adı geçen hem de kadim geleneklerde çok önemli bir yere sahip bir peygamberdir. Bazı İslâmî kaynaklarda kendisinin ilk kez kalemle yazı yazan, dikiş iğnesini bulan, yıldız ilmini bilen ve insanlara ilim öğreten kişi olduğu aktarılır. Hatta birçok kaynak onu “hikmet ve sembol dili” ile ilişkilendirir.

Sembol dili ve İdris Peygamber’in bağlantısı şöyle açıklanır: Kadim Bilgelik: İdris (a.s.), Tevrat geleneğinde “Hanok” (Enoch), bazı batı metinlerinde ise “Hermes Trismegistus” ile özdeşleştirilmiştir. Bu bağlamda sembollerle, işaretlerle, remizlerle öğreten bir bilge kabul edilir. Sembollerle Öğreti:

İdris Peygamber’in bilgilerini sıradan halkın değil, derin kavrayışa sahip kişilerin anlaması için remizler, işaretler, semboller aracılığıyla aktardığı rivayet edilir. Bu yüzden onun bilgeliği **“sembol dili”**yle özdeşleşmiştir.

İlimlerin Babası: Astronomi, matematik, geometri, yazı, el sanatları ve tıp gibi alanların kökeninde onun öğrettikleri olduğuna inanılır. Bu bilgilerin büyük kısmı sembolik aktarım ve işaretlerle saklanmıştır.

Ezoterik Geleneklerde: Özellikle tasavvuf, hermetizm ve ezoterik öğretilerde İdris’in ilminin sembol diliyle korunduğu söylenir.

Sembol dili burada hem koruma (bilgiyi ehil olmayandan gizleme), hem de derinleştirme (çok katmanlı anlamlar sunma) işlevi görür. Özetle: İdris Peygamber, bilgiyi sembollerle anlatan ve kadim bilgeliğin taşıyıcısı kabul edilen bir peygamberdir.

Onun öğretilerinde sembol dili, hem ilmi koruyan bir örtü hem de hakikate erenlere açılan bir kapıdır.

İnsanlık tarihi sembollerle geçmiş olmasıdır. Her inanç grubunda yaşamsal ve dünyevi olanı kültürel, sosyal yaşam ilkeleri miras yolu ile alınmış olmasıdır. Bu da insanlığın ortak değeri olmuştur. Ne var ki insan yaşamında bazı konular fazla yer almış olmasıdır. İnsanlık tarihinde her çağın kendine has uygulamaları yer almış olmasıdır. Her peygamber, filozof, bilge insanın sembol dilini farklı yorumlamış olmasıyla birlikte bu evren’de var olan ortak miras kültürden alınmış semboller var olmasıdır.

Evren’e baktığımızda evren’de kendine özgü dili ile bize sembollerle idrakimize milyonlarca sunum yapmaktadır. Bu sunumları anlamlandırmak bize kalmış olmasıdır. Evren’inin kendine has dili ve idrakimize sunuşunun farkında olmaktır. Önce kendimizi anlamak, okumak için bizim için bu evren’de sunulan nelerin olduğunun farkında olmaktır. İnsan olarak bizde var olan tüm sembollerin kimini aile diziminden, kimini çevremizden, kimini yaşadığımız bölge, ülkeden almaktayız.

Genel anlamda ise insanlığın ortak mirasından almaktayız. İnsanlığın ortak mirasından aldıklarımız insanlık tarihi kadar eski olmasıdır. Bu insanlığın ortak kadim bilgeliğidir. Çoğunun belki yazılı kültürü bile yoktur. İnsanlığın bilinçaltı bilgisi olarak bu günlere taşınmış bilgi akışıdır. Bu akış durmaksızın devam etmiş olmasıdır. Bu akışı durdurmanın imkânı yoktur. Bu evren’inin hafızasında var olmasıdır. Bunun kaybolmasının imkânı yoktur. Evrene’ e nakış edilmiş bilgi olmasıdır. Bu gök kubbenin altında söylenmiş her söz bu evren’de yerini almış olmasıdır. Bu insanlık için kadim bilgi ve bilgeliktir. Sembol dili bizim yaşamımızda sınırlarımızı belirlemede yol gösterici olduğu kadar kendimizi tanımada bize PİM kodları öğreten bir dil olmasıdır.

Bizler farklı dilleri konuşsak ta insanlığın ortak mirası olan sembolleri anlamak, okuma yeteneği, becerisi ve yorumlama iradesi verilmiştir. Bu iradeyi bize veren yüce yaratanımızdır. Spritüel yolculukta, ruhsal, zihinsel ve bedensel varlığımızın farkında olmak ve bu alanlarda farkındalık yaşamak için evren’de var olan ne varsa farklı bakış kazanmak için zihinsel sürecimizi iyi okumak gerekir. Bilinç üstü ve bilinçaltı duygu ve düşüncelerimizin kodlamalarını iyi anlamak ve yorumlamak gerekir. Buna sıradan bakmamak gerekir.

Sembol diline baktığımızda sembol dilinin doğuş yeri olarak peygamberler ve filozofların yoğun olduğu coğrafyalarda yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Dedik ya insanlığın ortak mirasıdır. Bu miras zaman, mekân tanımaz durumdadır. Her çağın özelliğine uygun evren’e yayılmış olması ve insanlık olarak çalışması nispetinde nasibine almış olmasıdır. Genel anlamda sembol dili dünyaya, dünyevi ne varsa farklı bakmak olmasıdır. bu evren’de her insanın kendine özgü sıkıntı, sorun, problemleri var olarak yaşamında devam etmiş olmasıdır. İnsanoğlu kendini tanıdıkça sorun, problem ve sıkıntılarının üstesinde gelmeyi deneyimlemiş olacaktır.

İnsan spritüel yolculuğunda ruhsal, bedensel ve zihinsel olarak yaşamsal frekanslarına uygun yaşam tarzı geliştirmek görevli ve sorumlu olmasıdır. Bu evren’de kadim kültürde insanlığın ortak mirası olan şifacılık PİM kodları her toplumda, ailede ve insanda var olmasıdır. İnsan olarak bunun farkında olmak önemlidir. Bu kanalları açık tutmak ve bu kanalları açmada gerekli olan altyapıya sahip olmak ve sahiplenmek bu alandaki gelişmeye alan açmış olmaktadır. Şifacılıkta önemli olan bizde var olan bu alana ait enerjimizin farkında olmaktır.

Sembol dilini öğrenmede ve uygulamada denge çok önemlidir. Var olan gücümüzün farkında olmak ve bu gücümüzü dengede tutmak ve dengede kullanmak yaşamsal olmasıdır. Sembol dilini ve özellikle sembol dili ile direk bağı olan bilinçaltı dünyamızı iyi okumak ve yorumlamak bizlerin bilgi seviyesine kalmış olmasıdır. Bilinçaltı bilgi duygu ve düşüncelerimizi güçlendirme enerjisini nefes terapisinden almaktadır. İyi bir nefes terapisine sahip değilsek bilinçaltımızı net görmek mümkün olmayacaktır.

Bilinçaltı boş olan hiçbir insan olmasının imkânı yoktur. Anne karnından itibaren bilinçaltına ekilmiş tohumlar vardır. Bu ekilen tohumlar birike birike bizimle gölgemiz gibi takip etmiş olmasıdır. Doğuştan beri bilinçaltı kayıtlar yapılarak geliyoruz. Biz bu kayıt dövmesini çevirdikçe kayıt devam ediyor. Bilinçaltımız bir radyo istasyonu gibi çalışmaktadır. Radyo istasyonuna gelen bilgiler bize ulaştığı gibi bilinçaltımızda kendisine gelen bilgileri kayıt yapıyor. Bu kayıt yaptığı bilgilerin tamamını bir anda hatırlamak mümkün değildir. Zamanı geldiğinde yanı işaret aldığında bilinçaltı düşüncesi olarak ortaya çıkar ve gündemimize oturur. Bize düşen bu ortaya çıkan duygu ve düşünceyi iyi okumak ve iyi şekilde yorumlayarak kendimiz için zarar verici kılmadan olumlu olarak yaşama geçirmektir.

Beynimiz sürekli alıcıdır. Verici olmayı denmemede geride durmaktadır. Beynimiz gerçek anlamda üreten değildir. Üreten biziz ve bizde üretmeyi bu evren’den almış olmamızdır. Sünger beynimiz sürekli kayıt almaktadır. Sünger beynimiz iyi ve kötü ayrıt etme gibi durumu olmamasıdır. Onun görevi ve sorumluluğu kayıt almaktır. Bazı bilgilerimiz genetik olarak bize ulaşan bilgiler, bazı bilgiler aile ortamından, bazıları çevremizden aldığımız bilgilerdir. Nihaiyi olan isen insanlığın ortak kadim kültüründen aldıklarımızdır. İnsanlığın ortak kadim kültüründen aldıklarımız zaman ve mekân tanımaz bilgiler, düşünceler ve fikirler olmasıdır. Bu evren’de söylenmiş her söz, düşünce ve görüş anda yayılma enerjisi vardır. Bu da tüm insanlığın ortak kadim düşünce ve görüşü olarak yerini almış olmasıdır.

Bilinçaltı bilgilerimizin temiz ve pak olması bizim için yaşamsal olmasıdır. Ana rahme düştüğümüz andan itibaren annemiz bilinçaltımıza bir şeyler tohum olarak ekiyor olmasıdır. Anne sevgisi, annenin çocuğuna gösterdiği şefkat ve merhamet çocuğun bilinçaltında olumlu alan açmış olmasıdır. Tersi ise bilinçaltında olumsuz alan açmış olmasıdır. Onun için annelik duygusu şefkat duygusudur. Kapsayıcı ve koruyucu duygusudur. Anne şefkat ve merhameti gül kokulu olmasıdır. Anne şefkat, sevgi ve merhameti cennet kokusudur. Evren’de var olan tüm hayvanlarında annelik duygusu bir başkadır. Bu hayvanların ve insanların ortak mirası olmasıdır.

Günümüz dünyasında evrende var olan ve var olmaya yanı anda akıştan anda haberdar olma ortamı yüksektir. Günümüz dünyasında tüm iletişim araç ve gereçler bu ortamı insanlığa ortak miras olarak sunmaktadır. Bilinçaltı yaşamsal olarak bize çok olumlu ve olumsuz sunum yapmaktadır dedik ya. Aklıma geldi bir ailede hep aynı veya birbirine yakın meslek, beceri, yetenek… Vb. olması tesadüfî durumdan öteye aile dizimizden yanı DNA ‘mızın gereğidir. Bazen de ilgi ve alakamızı yönlendirdiğimiz alanlara gösterdiğimiz performans gereği karşımıza mesleğimiz olarak çıkmaktadır. Önemli olan en büyük sanat olarak evren’i düzene koyan gücün farkında olmaktır. o güç ve kudret yüce yaratanın güç ve kudreti olmasıdır.

Yaşamımızda rehberlerimiz, peygamberler, filozoflar, bilge insanlar olduğunda sorun ve sıkıntılarımızı aşmada kolaylık olacak olmasıdır. Gönül dünyamızı temiz, pak tutmada bu bilge insanları izlemiş olmak işimizi kolay kılmış olacaktır. Bazı bilinçaltı duygu, düşünceleri aile dizimizden aldığımızla ilgili çok güzel örneklemeler insanlık tarihinde kadim kültüründe vardır. Bunların kimisi yazılı kimisi sözel olmasıdır. Her coğrafya ve katanın insanlarının kendi inanç, kültürel ve sosyal yaşamında güzel örnekler vardır. MEVLANA CELALİNDİN RUM’İNİN dediği gibi, bir ayağımı yere sabitledin diğer ayağımla dünyayı gezdim dolaştım insanlığa ait ne varsa aldım. Aldığımı kendi kültürel ve soysal yaşamımıza uygun hale getirerek insanlığa sundum diyor.

Gene İslam coğrafyasının bilge insanı ERZURUMLU HAKKI marifet name eserinde içtimai yaşamdan çok önemli notları yazmıştır. Aile konusuna baktığımızda aile ile ilgili çok güzel ve anlamlı bilgileri sunmuş olmasıdır. Özellikle konumuz olan sembol dili ve bilinçaltı duygu ve düşüncelerle uyumlu düşüncesini açıklayarak konuyu biraz daha anlamlı kılmak istiyorum.

Ana rahimde canlı hale gelen ve idrak ve zihinsel süreci tamamlamış bir çocuğun ana rahimde annesinin yaşanmışlıkları ile ilgili olduğu ve annenin tüm davranışlarının farkında olduğu ve anne isterse ana rahimdeki çocuğu ile konuşacağını söylüyor. Bu gün modern dünya bu konuyu inceleme konusu yaparak bu konuya ait kürsüler kurmuş olmasıdır.

Bilinçaltı duygu ve düşüncelere tercüman olmak ve bilinçaltı duygu ve düşünce dönüştürmesi yapma ile ilgi yaşamda yeri olan çok güzel rol model çalışmayı imamı Azam EBU Hanife bize kadim kültür ve miras olarak bırakmış olmasıdır. Bu da sembol ve bilinçaltı ile ilgili sayısız kadim bilginin içinden bir bilgi olmasıdır. Çok güzel ve çünkü bu hikâye sadece bir “öğüt” değil, İmam-ı Azam Ebû Hanife’nin eğitim, ahlâk ve irşad (manevî rehberlik) anlayışını da derin biçimde yansıtır. Aşağıda hem olayı, hem de onun aşamalarını ve anlam katmanlarını adım adım açıklayayım: Olayın özeti bir kadın, küçük oğlunu İmam-ı Azam Ebû Hanife’ye getirir ve şöyle der: “Efendim, bu çocuğum çok bal yiyor, zararlı olacak diye korkuyorum. Siz söyleyin, belki sizi dinler.”

İmam-ı Azam der ki:“Bugün değil, yarın gelin.”Kadın ertesi gün yine gelir.İmam-ı Azam çocuğa dönerek şöyle der:“Evladım, bal yemeyi biraz azalt.”Kadın merak eder:“Efendim, bunu dün de söyleyebilirdiniz. Neden bizi bir gün sonra çağırdınız?”İmam-ı Azam tebessüm eder ve der ki:“Dün ben de bal yemiştim. Kendim bırakmadan başkasına söylemek doğru olmazdı.” İmam-ı Aza’mın uyguladığı aşamalar,1. durumu anlama (basiret aşaması),

İmam-ı Azam, ilk anda çocuğa hemen nasihat etmez. Önce olayı gözlemler. Burada, öğreticinin önce anlaması ve kendi iç dünyasını dengelemesi gerektiğini gösterir. 2. Kendini Hazırlama (Tevbe ve Hâl Saflaştırma) </div>
<br /><br />



     <span style=Bu yazı 673 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4350 Okunma
2492 Okunma
2458 Okunma
1302 Okunma
1285 Okunma
1210 Okunma
1185 Okunma
842 Okunma
832 Okunma
809 Okunma
701 Okunma
612 Okunma
505 Okunma
494 Okunma
489 Okunma
482 Okunma
425 Okunma
315 Okunma
314 Okunma
247 Okunma
201 Okunma
5933 Okunma
4530 Okunma
4350 Okunma
4037 Okunma
3798 Okunma
3786 Okunma
3739 Okunma
3561 Okunma
3440 Okunma
3224 Okunma
3165 Okunma
2492 Okunma
2458 Okunma
2096 Okunma
1776 Okunma
1654 Okunma
1462 Okunma
1372 Okunma
1328 Okunma
1302 Okunma
1285 Okunma
1210 Okunma
1185 Okunma
1142 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI