Eğitim Bilimi Öğretim Programı(EBÖP)
Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gündeme getirilen “yeni müfredat” hakkında düşüncelerimizi yazmadan bu “müfredat” kelimesinin ne demek olduğuna bakalım. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre: “Müfredat, a) bir bütünü oluşturan bireyler, ayrıntılar. b) Eğitim Bilimi Öğretim Programı” (EBÖP)olarak ifade ediliyor.
Bu tarifin ikinci anlamını yani “Eğitim Bilimi Öğretim Programı (EBÖP)” üzerinde duralım.
TCMEB tarafından sunulan EBÖP’in toplumda yarattığı olumsuzluk havası herkesi endişelendiriyor. EBÖP’inin bir toplum için ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok. İlk etapta sunulan programdan ısrar edilirse taşıdığı negatif yüklü etkileri kısa vadede anlatılması ve düzeltilmesi çok güç görünüyor. Çünkü örgütlü cehalet iktidar oluncaya kadar, yarım yamalak “millik damarı” içeren milli eğitim temel kanunu ve devletin millik vasfını yansıtan Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri vurgusu sistemin içinde işleniyordu. Bu özelliklerden yoksun bir EBÖP, bu örgütlü kötülük iktidarında tamamen çıkmaza girdi. Toplumun bekası olan eğitim sistemi “millilik” özelliğini kaybedip “çamur kalıntısı milli sistem” haline getirildi. Yirmi yılda en az 6 (altı) milli eğitim bakanı değişti. Her yeni gelen EBÖP üzerinde yaz-boz tahtası işlemi yaptı.
***
Aşamalı olarak geriye doğru bir dönüşüm devam etti. Şimdilerde getirilen öneri, eğitimin milliliği yerine “çamurlaşan eğitim sistemi” (ÇES) hedefleniyor! Detaya girmeden genel fotoğrafa baktığımızda, iyi bir başlangıç yapması bir yana, amaçlanan hedef “felaket” çağrıştırıyor. Çünkü amaç ve yöntem, din merkezli ve “tarikat-cemaat” soslu bir öneri!..
Eğitim ve öğretim bir bilim işidir; imamların, şeyhlerin işi değildir.
Çağ dışı ve gayrı milli zihniyetli tarikatları eğitimin bir parçası haline getirip okulların içine sokmakta ısrar eden şahıs bakanlık koltuğuna özellikle ve kasıtlı olarak getirilmiştir. O şahısın öz geçmişini incelediğimizde, akademik hayatın gerekliliği ve yeterliliği çağrıştıran bir çalışma yerine daldan dala, makamdan makama atlayarak - atlatılarak tayin edilmiş, devletin üst kurumlarında kısa sürelerle bulunmuş, “jet” hızıyla yükseltilmiş ve “parlatılmış” sonra sahaya sürülmüş bir kişi.
***
Önerilen EBÖP’ün taşıdığı zihniyet, olaya bakış açısı sakattır. Amacı ve hedefi Türk Milli Eğitim Temel Kanununa ve Anayasanın ilgili maddelerine aykırıdır. Matematiği seçmeli ders yapan, içinde “integral” olmayan bir matematik içeren EBÖP, tamamen yeni neslin bilim ve fenden uzak, düşünme ve sorgulamadan uzak bir zihniyetin direksiyonunda hazırlanmıştır. Çocuklarımızı “köleleştirmeye” hazırlamak için bir EBÖP!..
***
EBÖP’dan önce onun ana ögesi olan “öğretmen” yetiştirmek ve “öğretmenlik” mesleğinin saygınlığını korumak, bu ilkeler doğrultusunda essah öğretmen yetişmesi için ilkeler temelinde yeni bir kurum getirmiyor. Öğretmenlik, an itibarıyla okulu olmayan meslek durumundadır. 1973 yılında başlatılan ve belli bir süre sonra gerçekleşen öğretmenlik mesleğinin okulları olan öğretmen yetiştiren kurumlara yapılan suikast sonucu öğretmenlik mesleği yok edilmiştir.
Bir zamanlar 45 günlük kurslarla, mektupla “öğretmenlik” öğretildi insanlara. O insanların mesleğin idealizmini ve adanmışlığını temsil etmeleri mümkün değildi. Bu genç insanlar “öğretmen” yerine ancak “ürkütmen” olabildiler çünkü gerçek anlamda bir öğretmen olma ideali taşımayan gençlerdi, kusur onların değildi, onları öyle uydurmaca bir yöntemle bu kutsal mesleğe dahil edenlerindi.
Mektupla ve 45 günlük kurslarla hiçbir zaman gerçek (essah) öğretmenlik yeteneğinin kazanılmayacağını idrak edemeyen kafalar ülkenin eğitimini temelden tahrip ettiler. Asli öğretmen olmayan ve asla olamayan her meslekten ne kadar diplomalı işsiz insan varsa “öğretmenlik” payesi verilerek sınıflara sokuldu. O günden beri eğitim, “eğitimsizlik” oluverdi.
***
Her düzeydeki eğitim-öğretim kademesine göre öğretmen yetiştiren öğretmen okulları; ilkokullar için 6 ve 3 yıllık İlk Öğretmen Okulları, ortaokullar için Eğitim Enstitüleri, lise ve muadili okullar için Yüksek Öğretmen Okulları kökten kapatıldı. Kapatılan her düzeydeki bu okullar yerine yukarıda belirttiğim öğretmenlikle ilgisi olmayan ne kadar meslek dışı ama üniversite diplomalı insan varsa “öğretmen” yapıldı.
***
Şimdilerde okullarda görev yapan ve “öğretmen” olduğu söylenen, suratında bir tomar kıl, ayağında sandalet, yakası paçası açık “yeni tip” öğretmen çoğaldı. Saç-sakal karışmış, “öğretmenlik” mesleğiyle yakından uzaktan ilgisi olmayan bu tipler sınıflarda çocuklarımıza, torunlarımıza “öğretici-eğitici” oldular! Hal böyleyken, önce bu insanların kılık ve kıyafetleriyle “öğretmenlik” mesleğine yakışacak şekilde, bilgide, kültürde ve objektif değerlendirmede “örnek” olabilecek şekilde anlamlı düzeye gelmeleri sağlanmalıdır. En seri şekilde öğretmenler için bir kılık-kıyafet yönetmeliği gerekirken Bay Yusuf Tekin, başka fuzuli işlerle gündem oluşturuyor! Bu EBÖP derhal geri çekilmeli ve bir “eğitim şurası” toplanmalı eğitim sistemini baştan ele almalıdır.
R. Demir
NOT: Yeni EBÖP’te
din konular: 1144 sayfa.
Matematik,Türkçe, Y.Dil, Fendersleri Tarih, Coğrafya: 1040 sayfa.