Ne Bilsin Öğretmenler
daha gidilecek yerler
dokunulacak gönüller var
kerpiç duvarların arasında
kocaman gülüşlü
bir o kadar ürkek
minik yürekler...
bilmediniz!
daha kayıtsız kalabalıklara
yazılmamış şiirler var
söylenmemiş sözler
aşkla aşılan tozlu yollarda
geçen bir ömür
daha kömür karası gözlere
biçilecek yıllar var
nasıl bilsin ki
buz tutmuş elleri
nefesiyle ısıtmayan
nasıl bilsin ki
tenekeden bir sobanın başında
çorap kurutmayan
rengarenk çiçeklere dönüştürür
çorak toprağı
bilmediniz!..
daha gidilecek yerler var
dokunulacak yürekler
türküler var daha söylenecek
“dağ başını duman almış
gümüş dere durmaz akar”
dört bir yanı çınlatan
incinmiş nağmeler
anmayın adımızı
bir güne mahsus
süslü sözlere
karnımız tok
incitmeyin yeter
çocuk yanımızı
oysa bilirdi
dibi tutmuş düzenin
dört bir yanı angarya
bilirdi ve yutkunurdu
bükerdi boynunu
her seferinde
içten içe
bilirdi
davulun sesi hoş gelirdi uzaktan
ve uykusuz geceler saklardı
kör kuyularda bizi
bilirdi
siz bilmezdiniz!
sevgiden yana
vurur kalbimiz
çiçeklenince gönül bahçesi
diner ağrımız
dört mevsim, renk renk açan
çocuklar
çocuklarımız…
derken
ıslanır yanaklarımız
bilmezdiniz!..
boş ver dedi üzülme
uç uçabildiğin kadar
gökyüzünde
ölümsüzlüğün rengarenk çıtalı sevincini
bırak rüzgâra
taşısın seni binlerce yüreğe
avuçlarında dua saklı çocukların
gözlerinden öp geçer
#SündüsArslanAkça