KEBAN KÖYLERİ :(30) AĞANDON (DENİZLİ)- 2
Ziyaret (Türbe) ve Kutsal Yerler
.Geyikli Baba Türbesi
Geyikli Baba’nın esas mezarı Bursa Orhangazi’dedir. Savaşta kolunun kesildiği ve bu kesik kolun gömüldüğü yer olarak inanılan bir türbedir.
Geyikli Baba 13. Yüz yıl sonraları ile 14. Yüz yılbaşlarında, Osman Gazi ve Orhan Gazi döneminde yaşadığı sanılan efsanevi bir Türkmen dervişidir. Geyikli Baba aslen İran’ın Huy şehrinde doğmuştur. 17 yaşındayken 17 arkadaşıyla birlikte geyiklerin sırtında Uludağ’ın yamaçlarında Kestel ilçesinin Baba Sultan köyüne yerleşmişlerdir.
Bursa’nın alınması sırasında Abdal Murat, Abdal Musa ve Doğulu Baba ile birlikte geyiklerin sırtında Osman ve Orhan Gazi’ye yardım etmiş. Bursa’nın fethinden sonra Anadolu’da birçok savaşa katılmış. Doğu Anadolu’nun İki Su Kavuşumu denilen yerde (Murat ve Karasu’nun birleştiği yer) kolunu kaybediyor. Kesilen kol Keban ilçesinin “DENİZLİ” köyünde gömülüyor. Burası çevrede “GEYİKLİ BABA” türbesi olarak anılmaktadır. Köylülerimiz adak ve kurbanlarını burada kesip yiyorlar.
.Lokman Baba Türbesi
.Üryan Baba
. Korna Çeşmesi
Suyunun sıtma hastalığına iyi geldiği söylenmektedir.
.Delik Taş
Gabırga deresi üzerinde olup, buradan geçen hastaların iyileştiğine inanılır.
.Şallık Baba
Türbe Hüseyin Solmaz’ın evinin içindedir. Ağrıya iyi geldiğine inanılır.
Ocak Sayılan Evler
.Sarılık Ocağı
Mecra Hatice’nin evine sarılık olanlar gider, burada kulak veya alın kesici bir aletle çizilerek kan akıtılır, böylece sarılığın geçeceğine inanılırdı.
.Bezeme Ocağı
Beset Gemici’nin evine gidilir, bezeme bölgesinin üzerine “İmam Hüseyin’intası” denilen bir tas içinde çamur yapılarak sürülü,hastalığın böylece iyileştiğine inanılırdı.
.Göz Ağrısı Ocağı
ÇiloNihat’ların evidir. Gözü ağrıyanların gözü tavuk kanadı ile silinir, göz ağrısının geçtiğine inanılırmış.
. Boğaz Ağrısı Ocağı
Boğazı ağrıyalar Kerim Turan’ın evine gelir,burada ağrıyan bölge ovalandığı zaman iyi olacağına inanılırmış. Ayrıca Kerim Turan’ın evinin yeni doğum yapan kadınları “Alkarısı”ndan koruduğu rivayet olunur.
.Nazar Ocağı
Nazara uğradığına inananlar Koncuk Ali’nin evine gider, burada tas çindeki suya okuyup üfleyerek nazarın kalkacağına inanılırmış.
. Temre ve Karıncalık Ocağı
Gedik, Kazdal ve Çağlar ailelerinin evleri terme ve karıncalığa iyi geliyormuş. Hasta bölge sabit kalem veya arpa ile çizilirmiş.
. Efsulama
Kara Hatçe Bacı, yıla ve böcek sokmalarına karşı efsun yaparak insanları bu hayvanların zararlarından korurdu. Okuduğu efsunlu toprak yenildiği zaman yılan ve akreplerin dokunmayacaklarına inanılırdı.
Eğitim Kurumları ve Meslek Grupları:
Şu an köyde bulunan caminin yerinde cami ve medrese yıkıntısı vardı. yaşlılar oraya aynı zamanda “Caminin Yeri” veya “Medresenin Yeri” diyorlardı. Bu bize köyde Osmanlı döneminde de eğitim yapıldığını gösteriyor. Makgıt Han’ın olması bunu güçlendiriyor. Çünkü hem Selçuklularda hem de Osmanlılarda cami ve medreselerin kurulduğu yerde, bunların giderlerini karşılayabilecek kurumlar, işletmeler açılıyordu. Örneğin, han, hamam, dükkânlar gibi.
Resmi olarak 1913 yılında bir ilkokul açılmıştır. Ancak bu okul ekonomik nedenlerle 1938 yılında kapatılmıştır. 1942 yılında Hasan Ali Yücel’in bakanlığı döneminde tekrar açılmıştır. Bu okul, 1954 yılında yıkılarak yerine 1959 yılında devlet tarafından yeni okul binası hizmete girmiştir. 1961 yılında okula ek sınıf ve lojman yapılmıştır. 1992 yılında, öğrenci sayısının yetersizliğinden kapatılmıştır. 1979 yılında, Köy Odası binası geçici olarak ortaokul olarak kullanılmaya başlanıldı. 1987 yılında inşa edilen ortaokul, Bayındır, Nimri (Pınarlar), Mineyik, Saraycık ve Hörenek köylerinden gelen öğrencilere de 1990 yılına kadar eğitim ve öğretim hizmeti vermiş, yine öğrenci yetersizliğinden okul kapatılmıştır.
1960’lı yıllarda başlayan ve 1970’li yıllarda yoğunlaşan büyük şehirlere göç, ekonomik değişimi sağlamakla birlikte mesleki çeşitliliği ve eğitim düzeyini geliştirmiştir.
Meslek Grupları
Köyden kente göçen insanlar çeşitli işlerde çalışmaktadırlar. 1960’larda öğretmen okullarına öğrenci alımına köyümüz önemli ölçüde ilgi duymuş ve birçok öğretmen yetişmesini sağlamıştır. Meslek grupları içinde öğretmenler ağırlıklı bir yer tutmaktadır. Önemli ağırlığı olan bir diğer çalışma alanı ise gümrük komisyonculuğudur. Bunların yanında sağlık, banka, posta, asker, adalet, ziraat, veteriner, tapu-kadastro, meteoroloji, opera, belediye, muhasebe, bilgisayar, fabrika, TEK, turizm, yol yapım işlerinde çalışmaktadırlar.
Alt Yapı
.İçme Suyu ve Çeşmeler
Köyümüzü içinde beş çeşme bulunmakta ve bunlardan yalnızca Teke Kayası çeşmesi kaynak suyudur. Köyü çevreleyen arazide bulunan çeşmeler ve dereler sırasıyla: Şemsemi Çeşmesi, Enlikuyu, Ağapaharış, Abdo’nun Çeşmesi, Canpaharı… (30 çeşme ismi yazılmaktadır.)
Şu anki içme suyu Arapgir Haraç mevkiinden gelmektedir. 1992 yılında su kapalı şebekeye alınarak evlere dağıtılmıştır.
Haberleşme ve elektronik
1968 yılında köyümüze PTT acentası kurulmuştur. 1990 yılında Köy Odası PTT’ye geçici olarak verilmiş, ayı yıl otomatik santral açılmıştır. Elektrik ise 1971 yılında Ağın’a giden hattan alınmıştır.
Kabile ve Soyadları
Mehmetuşağı Kabilesi:Mehmetuşağı köyünden geldikleri söyleniyor. Soyadı kanunu çıktıktan sonra Gencolar “GENÇ”, Hıdır Saltık Ağa’dan gelenler “KAYGUSUZ”, İsmail’den gelenler “KARAMAN”, Sarmısaklılar “ÜNAL” soyadını almışlardır.
Madollular: Sivas ili Ulaş köyünden İbrahim adında bir kişinin deri ticareti içingeldiği, köyü beğenerek kaldığı söyleniyor.
YILMAZ, ŞENGEL, ARSLAN, OĞUZ, VAROL ve TAŞKIN soyadlarını almışlardır.
Haydaruşağı: Ebistan’dangeldikleri söylenir. Köyün uğurevi’dir. TOKGÖZ soyadını almışlardır.
Kantaruşağı:Mısır’dan gelmiş olup, Keban’da kantarcılık yaparlarmış. Şahin soyadını almışlardır.
Mutun Evi: İçel ili Mut ilçesinden geldikleri söyleniyor. YAVUZ; COŞKUN, TURAN ve DEMİR soyadını almışlardır.
İbrahimler:Antep’in İbrahim köyünden gelmişlerdir. HARMANDAR, ÖZTÜRK, ERCAN, BULUT, FIRAT, CANPOLAT, ŞENER ve SEVİM soyadlarını almışlardır.
Şahaluşağı: Yukarı Atma’nınŞahal köyünden gelmişlerdir. YILDIRIM, MUHTARGİL, GEMİCİ, SOLMAZ, DOLU soyadlarını almışlardır.
Acemuşağı: İran’ın Hoy kentinden gelmişler. Bu kabileden Hüseyin Bayraktarı’ı Hacı Abbas’ın Hicaz’dan gelirken getirdiği söyleniyor. ALBARAK, ÖZER, AKTOPRAK ve AYDIN soyadlarını almışlardır.
Hacı Abaslar: Elazığ’ın Balıbey köyünden gelmişlerdir. SÜMER ve GEDİK soyadlarını almışlardır.
Resuluşağı:Urfa Viranşehir ilçesi Celayir Aşireti’nden gelmişlerdir. CELAYİR, KIRATLI, MADENLİ soyadlarını almışlardır.
Odabaşılar:Malatya Hekimhan ilçesi Odabaşı köyünden gelmişler. ODABAŞI, BAYKARA ve DEVECİ soyadını almışlardır.
Kürt Osman: Malatya Arguvan ilçesi Aşağı Atma köyünden gelmişler. ÇELİK soyadını almışlardır.
Timur Ağalar: Geliş yerleri belli değildir. SEVER soyadını almışlardır.
Çakmaklar: Bayındır köyünden gelmişler. ÇAĞLAR soyadını almışlar.
Polatlar: Yahyalı’dan gelmişler. POLAT soyadını almışlardır.
Köksallar: Yahyalı’da gelmişler. KÖKSAL soyadını almışlar.
Akçelikler: Eski Aragir’de gelmektedirler. 1920 yıllarında babası öldürülmüş, köylüler Ahmet adında kimsesiz kalan bu çocuğu yanlarına alıp bakıp büyütmüşler, daha sonra köyde bir kızla everiyorlar. Keban’a gidip yerleşiyorlar. AKÇELİK soyadı alıyorlar.
Uçarlar:Tuceli Hozat ilçesi Tavuklu veya Tavukçu köyünden gelmeler. UÇAK soyadı almışlar.
………..
Yazı devam edecek.