Bugun...


YAZAR : ALİ OĞUZ

facebook-paylas
Annem,
Tarih: 12-05-2025 11:06:00 Güncelleme: 12-05-2025 11:06:00


Bizleri besleyen, büyüten, okutan ve şefkatin, merhametin, sevinçlerimizin sembolü olan tüm annelerimizin ve anne adaylarının, anneler gününü saygı ve sevgiyle kutluyorum. Aramızdan ayrılan annelerimize saygı ve rahmetler diliyorum.

BÜTÜN ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN

O, köyün en varlıklı ailesi Harmandar’ın kızıydı. Çok küçük yaşında birer gün arayla anne ve babasını kaybedince hayatı karardı. Yedi yaşındaki ağabeyiyle birlikte başkalarının kapısında yıllarca hizmetçilik ve çobanlık yaptılar. Ömrü acılarla, matemlerle geçti. Ağabeyi büyüyüp delikanlılık çağına ulaştığında arazilerinin başına dönerek tek göz bir dam evi yaptırınca kız kardeşini yanına aldı. Bir yıl sonra da askere giderek beş yıl askerlik yaptıktan sonra teskeresini almak üzereyken vefat ettiği haberi geldi. O tek oda dam evinde perişan bir halde kala kaldı. Çok acı çekti, çok ağladı fakat acılarını sözlere dökerek ağıtlar yakmadı, gözyaşlarını içine akıtarak yaşama direnmeye çalıştı.

Tek başına yaşama direndiği sırada dul ve bir çocuklu, köyde tek dikili ağacı olmayan biriyle evlendi, peş peşe dört çocuk doğurdu… Kocası vefat ettiğinde ilk çocuğu yedi, son doğurduğu ikiz çocukları yeni emeklemeye başlamışlardı. Kocasının ölümünden kısa süre sonra kocasının ilk eşinden olan oğlu bazı komşuların ve akrabalarının zoruyla evden ayrıldı. Önünde kendi arazilerinde çalışmaktan başka seçeneği yoktu. O da gecesini gündüzüne katarak dur durak bilmeden karasabanla çift sürdü, ekin ekip biçti, harman savurdu ve çocuklarını kimselere muhtaç etmedi. İkiz doğan küçük kız çocuğu üç yaşında vefat ettiğinde tekrar yıkıldı. Çalışmak zorundaydı, göz yaşlarını içine gömerek geride kalanları yaşatmak için eskisinde daha fazla işlerine sarıldı. Yaşamın bundan sonra da getireceği sürprizleri göğüsleyerek ayakta kalmaya yemin etti. Ah vahlarla geçip giden zamanı ve kaybettiklerini geri getirmenin mümkün olmadığını, kalanları kaybetmemek için her çareye baş vurmaya hazırlıklı olması gerektiğini öğrenmişti hayat ona.

Kadın tek başınaysa; yaşamı zordur, taşıdığı yük ağır, bazen bedeninin taşıyamayacağı sorumlulukları üstlenmesi daha da zordur. Yarınların belirsizliğinde, geride kalanların yaşamlarını sağlayabilmek için tereddüt etmeden kara sabanın kuyruğuna yapışmıştı. Umudu topraktı, onu ekip biçtikçe çocuklarına aş sağlayabiliyordu, bunun dışında geçinmek için baş vuracakları, yardım alacakları kimseler yoktu. O her zamanki gibi yalnızdı ve her işini kendi çaba ve emeğiyle başarmak zorunda olduğunu biliyordu. Çalıştı, çabaladı ve sürülecek tüm tarlaları sürdü. Yardım edecek kimsesi olmadığından gelişi güzel tarlaşa tohum serperek ekti tarlalarını. Sekiz yaşındaki oğluyla birlikte bahçesinin bağının bakımını yaptı, sebze yerini hazırlayıp sebze ekti, ekinlerini biçip harmana taşıdı. Harmanda düven sürüp harman savurdu. Unununu, bulgurunu, dövmesini ve kışlık erzağını hazırladı. Davar ve sığırlarının bakımını, nöbetleşe güdülmesini tek başına yapıyordu. Erkeklerin başaramadığı birçok işi tek başına başararak kendisi ve çocuklarını kimselere muhtaç etmedi. Buna mecburdu, nasırlı elleri, çıplak ayakları ile gücünü zorlayarak bu işi başarıp hayata tutunmaktan başka çaresi yoktu. O yazın kavurucu sıcağına, kışın dondurucu soğuklarına aldırmadan bir işten diğerine koşuyordu. Onun bütün çabası var olma ve çocuklarını var etme savaşıydı. O en umulmadık anlarda bile çocuklarının umudu oldu, onlara güç verdi ve yol göstermeye çalıştı.

Kendisine çocuklarından başka yardım edecek kimsesi yoktu ve çocukları küçüktü. Bu nedenle tüm yük onun omuzlarındaydı, kendisinin çocukluk yıllarında çektiği sıkıntıların, acıların çocuklarına da yansımaması için insanüstü bir çaba sarf ediyordu. Bir gün öncesinden mayaladığı yoğurdu tuluğa koyarak saatlerce yayar; koyun, keçi ve ineklerini sağarak sütlerini kaynatıp yoğurt veya peynir olarak mayalar, o gün yenecek yemekleri hazırlar, hemen ev dışındaki işlere koşuştururdu. Her gün, her saat işlerini toparlamak için koşuşturuyor, çocuklarının ezilmemesi için çabalayıp duruyordu. O her gün bir önceki günden kalan yorgunluğuna aldırış etmeden Allah'ın kendisine ve çocuklarına yardımcı olmasını dileyerek işlerine başlıyordu.

Onun, yaşamı boyunca kendisi ve çocuklarından başka sırlarını açacak, sıkıntılarını dindirecek, kendisine destek olacak kimsesi olmadı. Yıllarca zor koşullara direnerek çocuklarını kimselere muhtaç etmeden büyüttü. çocukları aş ve iş sahibi olduktan sonra da o dam evinden ve arazilerinden kopamadı. Doksanlı yaşlarına geldiğinde halen bir şeyler yapmak için koşturup duruyordu. Onun tamamen ağarmış saçları, tertemiz elleri ve yüzündeki kırışıklıkları yaşamının acı izlerini taşıyordu. Bunca yıl çalışıp didinmesi yaşamından bir değişiklik yapmamıştı. Bir asra yaklaşan ömrü boyunca bu kadar koşuşturmanın sonucunda kendi payına düşen hiçbir şeyi yoktu. Yitip giden koca bir ömrüne rağmen öz benliğini koruma çabası… kendi evinde kopmama çabası… O, kötü kaderini, ömür boyu yoksulluğunu, kimsesizliğini, çektiği acılarını, ümitsizliğini ve yaşam boyu korkularını hep içine gömerek, onurlu yaşam mücadelesi vermişti. O bir anaydı, kocası öldüğünde çocuklarının babası olmuştu, onların yol göstericisi, onları koruyan, kollayan, yönlendiren eşi bulunmaz bir şemsiyeydi. Gençlik yıllarının heba olmasına aldırmadan evlatları için yaşamayı bir yana bırakıp, tüm dünyasını yavruları üzerine kuran bir anne…

O anamızdı, o babamızdı. Anne öldüğünde geride kalan çocuklar öksüz, baba öldüğünde yetim kalır derlerdi; onun verdiğin hayat mücadelesi bizleri ne öksüz, ne de yetim bırakmıştı… Birlikte çok sıkıntılar çektik... Ekin biçerken, bağa, bahçeye koşuştururken kavrulduk, yandık yaz sıcaklarında; Kışın üşüdük dondurucu soğuklarda, onun dik duruşu, sevgisi ısıttı bizleri... onun sayende aç kalmadık; her zaman ekmeğimiz de oldu, aşımız da… Her işe koşturdu ve bizleri koşuşturdu; çok yorulduk, uykusuz kaldık hep birlikte ama hayata küsmedik, gücenmedik...

Arada bir bizi azarlar, bazen hırpaladı ama biz anlardık onun çocukluğunda çektiği acıların bize yansımaması için çırpındığını… Bize yapılacak haksızlıklar karşısında şahin olur, haksızlığın karşısına dikilirdi. Hiç okula gitmemişti, okuma yazması yoktu ama, hayat mektebinin en alasını yaşayarak elde etmişti. Bağa, bahçeye, tarlaya, ahıra; davar ve sığır nöbetlerine koşuşturduğu halde üstü başı, o yıkık dökük evlerimiz, tertemizdi onun sayesinde… Yaptığı yemeklerin lezzeti halen damaklarımızda, evimize gelip bir kez onun yaptığı yemeği yiyenler gittikleri ortamlarda anlatmaktan kendilerini alamazlardı…

Sen çok fedakardın anne; yemezdin bize yedirmeye çalışırdın, canını dişine takarak bizi korumak için her güçlüğün karşısına dikilirdin. Sen hiç kimseden sevgi görmediğin halde bizim tüm kusurlarımızı görmemezlikten gelerek, karşılık beklemeden bizleri sonsuz bir sevgiyle sever, hatalarımızı örterek bizleri affederek bağışlardın. Soğuk kış gecelerinde kurt sürüleri evimizin çevresinde karargah kurmalarına rağmen, korkularını içine gömerek bizleri uyutmak için uydurduğun ama derslerle dolu öğüt verici hikayeler anlatırdın; karanlığı delen sözlerin yüzlerce kitap okunsa dahi elde edilemeyecek öğütlerdi anne…

Sen bize güçlü olmayı, birlik olup yaşama sıkı sarılmayı, en güç anlarımızda dahi sabretmeyi öğrettin anne… Belki çocukluğumuzu, gençliğimizi yaşayamadık ama yaşama sıkı sarılmasını bildik; çektiğin acıları, sıkıntıları gördükçe büyüyüp seni kraliçeler gibi yaşatmayı hayal ettik ama başaramadık, hatalarımızdan dolayı bizi af et anne…

Tüm yaşamın boyu yokluk, yoksulluk ve acılarla geçti ve aramızdan ayrılalı dokuz yıl oldu. Bu gün anneler günü, bütün annelerin anneler gününü kutluyor seni, sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. Ali Oğuz/11.05.2025

 



Bu yazı 135 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
3809 Okunma
3121 Okunma
1773 Okunma
1731 Okunma
1568 Okunma
866 Okunma
834 Okunma
819 Okunma
719 Okunma
683 Okunma
647 Okunma
626 Okunma
612 Okunma
609 Okunma
593 Okunma
551 Okunma
545 Okunma
524 Okunma
506 Okunma
499 Okunma
471 Okunma
471 Okunma
461 Okunma
448 Okunma
4648 Okunma
4456 Okunma
4315 Okunma
4284 Okunma
4197 Okunma
3809 Okunma
3299 Okunma
3121 Okunma
2252 Okunma
2151 Okunma
1773 Okunma
1737 Okunma
1731 Okunma
1568 Okunma
1531 Okunma
1465 Okunma
1439 Okunma
1406 Okunma
1348 Okunma
1218 Okunma
1217 Okunma
1112 Okunma
1102 Okunma
1088 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI