Bugun...


YAZAR : CEM BAYINDIR

facebook-paylas
BİR OSMANLI MİRASI KEBAN KİLİSESİ
Tarih: 20-06-2025 10:28:00 Güncelleme: 20-06-2025 10:28:00


BİR OSMANLI MİRASI

KEBAN KİLİSESİ

Keban ile ilgili yıllıklarda ilçe merkezinde dört kilise ve bir manastır görünmekte.

Burada ilginç olan şu ki; Eğin, Ağın, Arapgir gibi komşu ilçelerin köylerinde kiliseler bulunmaktayken Keban’da ise yalnızca merkezde kilise varlığını görüyoruz. 1894 yıllığında Arapkir’de 11 ve Eğin’de ise 20 kilise olduğunu da ayrıca belirtelim.

Örneğin 1894/95 ve 1896 yıllıklarında Keban Madeni Kazası bölümünde bu kiliseler şöyle sayılmıştır:

1- Karabet Kilisesi: Keban Madeni Kasabası’nda / Palu Çarşı / 111 / Ermeni /

2- Meryem Ana Kilisesi: Çarşıbaşı Mahallesi’nde / 112 / Ermeni /

3- Toma Kilisesi: Kallar Mahallesi’nde / 113 / Rum / -

4- Meryem Ana Kilisesi: Cirit Meydanı’nda / 114 / Rum / -

1894 yıllığının 28. sayfası en ayrıntılı biçimde, ad, kilise, bölgesi, ildeki sıra kaydı, hangi ulusun olduğu ve cemaat (topluluk) sayısı belirtilirken, Keban bölümünde kilise cemaati (dahil-i tahrir olan nüfus-ı zükûr) işlenmemiştir.

a) Esâmi:

b) Kilisâ:

c) Bulundukları mahallerin semt-i meşhurları:

d) Aded-i kilisâ:

e) Esami-i cemaat:

f) Dahil-i tahrir olan nüfus-ı zükûr:

Şu an mülkiyeti Keban Belediyesi'nde olan Kallar Mahallesi'ndeki Meryem Ana kilisesi belki de Türkiye'deki en sağlam kalmış tarihsel yapıtlardan biridir.

Ermeni tarihine göre Keban (Antik Çağ’da Lusatariç, Gaban) Osmanlı yönetiminde “Keban Maden” adını almış.

Murat ve Karasu ırmaklarının birleşerek Fırat Irmağı'nı oluşturduğu bölge olması, aynı zamanda zengin gümüş (sim) ve kurşun yataklarının bulunması nedeniyle, hem su hem de maden kenti sayabileceğimiz Keban günümüzde içine kapanık küçük bir taşra kasabası görünümündedir.

1914 yılı kayıtlarına göre, 265 Ermeni, 24 Ortodoks Ermeni, 300 Türk, 299 Kürt nüfusu olan Keban’ın en görkemli yapıları karşı karşıya konumlanmış ve iç mekânları ciddi benzerlikler gösteren ve kanımca aynı yıllarda inşa edilmiş Yusuf Ziya Paşa Külliyesi ve Meryem Ana Kilisesi’dir.

Büyük valinin (Maden Emini) ikamet ettiği, Diyarbakır, Harput ve Dersim’in bağlı bulunduğu Keban, 20. yy. başında madenlerin kapatılmasına değin bir eyalet merkezi olarak önemli bir yerleşim yeriydi.

Görkemli yıllarında Rum, Ermeni, Türk maden işçileri, kuyumcular, ustalar, tüccarlar, fırıncılarıyla tanınan Keban’da azınlıkların bıraktığı -bugün Keban Lisesinin bulunduğu yerde- önemli süslemeleri ve kusursuz akustiği ile Rum Meryem Ana Kilisesi, Ahmet ve Sami Şener'lere ait evin bulunduğu yerde yine Rum toplumunun Toma kilisesi, Palu Çarşı Mahallesinde bugünkü kilise çeşmesinin Yaşar Özmenlerin evin bitişiğinde Karabet kilisesi ve kent meydanının bulunduğu yerde de Meryem Ana Kilisesi bulunmaktaydı.

Belgelerde adına rastlamasak da Nimri Dağı’nın tepesine yakın bugün rahmetli İhsan Özdemir’in bahçesinin bulunduğu yere yakın bir de hangi penceresinden bakarsanız bakın yalnızca Fırat Irmağı'nın göründüğü Surp Kevork Manastırı da yakın zamana değin ayaktaydı.

Bu saydıklarımızdan Kallar Mahallesindeki Meryem Ana Kilisesi ve eklentileri vakıf bahçesi ve okulu ile (Hükümet binası karşısında, bugün yerine yeşil bir beton yapı kondurulmuş yakın zamana değin rahmetli nüfus memuru İhsan Erdem’in evi ve bahçesinin bulunduğu yer) varlığını uzun zaman sürdürmüşse de, bugün yalnızca ana yapı yani Meryem Ana Kilisesi sağlam ve ayaktadır.

MİMARİ

Dikdörtgen planlı, yaklaşık 14,5x20 m. iç boyutlarında, üç nefli ve üç apsisli yapıda nefleri dört adet, 35 cm çapındaki taş sütunlar ayırır. Orta apsisin ve nefin genişliği yaklaşık 9 metredir ve yaklaşık 3.6 m. Genişlikte olan yan neflere göre daha yüksektir.

Orta apsis yarın kubbe, yan nefler ise beşik tonoz ile örtülüdür. Özgün giriş kapısı, içten yaklaşık 1.80 cm. genişlikte mekân yüksekliği 8,50 metre, sütunları bağlayan kemerlerin kilit taşı yerden yaklaşık 7 m. yüksekliktedir.

Dış cephede güney apsisin dairesel formu ile dıştan izlenebilmekte, öteki apsisler ise düz duvar biçiminde dışa yansımaktadır.

Duvarları yığma moloz taş olarak yapılmış, pencere ve kapı kenarları, kemer taşları ve yapı köşeleri düzgün kesme taş, pencere kemerleri hafif sivri kenardır.

Üst çatı örtüsü toprak damdır. Doğu cephesinde taş saçaklı beşik çatı görünmekte, kuzeybatıda bir çörten ve taş saçaklar bulunmaktadır.

Dış yüzeyleri sıvasız olan yığma taş duvarların içi sıvalıdır ve 1970’lerde bile sağlam kalan freskler günümüzde çok yıpranmış ve görünmez durumdadır.

Nefleri ayıran sütunlar silindirik iki adet blok taştan oluşmakta ve üstlerinde impostları bulunmaktadır. Sütunları bağlayan kemerler, tonoz üzerinde çıkıntı yapacak biçimde inşa edilmiş ve aynı biçimde duvarlarda da kemer ayaklarının çıkıntıları bulunmaktadır.

GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU

Keban ilçesinin en merkezinde bulunan kilisenin kuzeyi çarşı içine baktığından bu duvar tümüyle dükkânlardan oluşmaktadır.

Ahmet Özcan ailesinin bahçesine bakan batı cephesinde ana giriş kapısı ve batı pencereleri, yükseltilerek beton dökülen yol kotunun altında kalmış ve kapatılmıştır.

Yapının güney cephesinde genişçe bir kapı belediyece sonradan duvar yıkılarak açılmış olup, hemen karşısına bir de emniyet müdürlüğü inşa edilmiş ve yapının görünürlüğüne ve estetiğine tümüyle zarar verilmiştir.

Doğu cephesi de tümüyle betonla doldurulmuş ve pençelere betonun altında kalmıştır. Zemin kotları yapılan acımasız ve bilinçsiz müdahaleler ile bozulmuştur.

Keban sevdalısı merhum şair Veysel Taş’ın çabalarıyla Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na işletilen kilise, böylelikle, bir süre ahır, uzun bir süre de belediyenin garajı olmaktan kurtulmuş ise de şu günlerde konusuna kilit vurulmuş ve tümüyle yazgısına terk edilmiş, yıkılmaya yüz tutmuştur.

Yapının tümünde rutubete dayalı bozulmalar olup, çimento ile sıva yapılması, baca delikleri, içerisine oda biçiminde bir bölüm yapımı yapıyı yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiştir. Çatı bölüm bölüm çökme riski altında olup otlarla kaplıdır. Bugünkü kötü durumu yetkili kafaların yapının bilerek yıkılmasını istedikleri izlenimini uyandırmaktadır…

SONUÇ

Plan şeması, malzemeleri, çatı örtüsü büyük ölçüde ayakta olan kilisenin yukarıda da belirttiğimiz gibi çok ciddi rutubet sorunu vardır. Boş ve kapalı kaldığı sürece yıkılmanın hızlanacağı açıktır.

Kemerleri bağlayan gergiler kaldırıldığı için yapı strüktürü zayıflamıştır. Dış çeperinin çok fazla değişime uğratılması, içinde uygunsuz kullanımlardan dolayı oluşmuş bozulmalar ve değişimler, yapının mimarisine zarar vermiş ve vermektedir.

Kuzey cephesinde yer alan dükkânların kaldırılmasının güçlüğü nedeniyle bu kısım böylece kalsa bile, batı cephesinin betona gömülmüş kısımlarının ve özgün giriş kapısının açılması, güncel giriş cephesinin ve var olan izlere ve yapılacak yenileme projelerine göre yeniden ele alınması, içerideki rutubet sorununun hemen giderilmesi ve çatısının örtülmesi gereklidir.

Yapının merkezde bir yerde ve belediyenin koruması altında olması büyük bir şans olup, yerel yöneticilerin kısa sürede Kültür Bakanlığı, Kaymakamlık, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi yerlerle bağlantı kurarak, yapının eski görkemli biçimine getirilmesi sağlanmalıdır.

Bu kilisenin Keban halkının kültürel bir değeri ve Osmanlı mirası olduğu, bu mirasa sahip çıkmanın bir yurttaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır.

CEM BAYINDIR

15 Nisan 2019

KAYNAKÇA:

1- Elazığ Kültürel Mirası Değerlendirme Raporu, Anadolu Kültür, Şubat 2018,

2- Mustafa Balaban yazıları,

3- Ahmet Bayındır, 1308 Elazığ Salnameleri, Doğu Kütüphanesi, 2017,

4- Ahmet Bayındır, 1312, 1314 Elazığ Salnameleri Osmanlıca tam çevirileri.

Açıklamalar:

Nef: Kilise mimarisinde apsise dik ya da paralel olarak yer alan ve birbirlerinden sütun ya da paye dizileriyle ayrılan uzunlamasına mekanlara verilen ad.

Apsis: Kiliselerin sunak odasını kapsayan, çoğunlukla yarım daire ya da çokgen, çok az durumlarda dikdörtgen planlı bir yapı unsuru.

Tonoz: Mimarlıkta kemerlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan, genellikle tavan örtüsü olarak işlev gören yapı parçası.

İmpost: Bizans mimarlığında kullanılan, altta sütunun üstüne oturan, tabanı yukarıda kesik piramit biçiminde bir alt başlıkla, onun üstüne basan aynı görünümdeki ikinci bir başlıktan oluşan bir sütun başlığı düzeni.

Strüktür: Biçim malzemeyi salt malzeme olmaktan kurtarıp ayağa kaldıran, yapının ayakta durmasını sağlayan iskelet, yani biçimi ayakta tutacak olan sistem.

 



Bu yazı 2182 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
3498 Okunma
3444 Okunma
3332 Okunma
2057 Okunma
783 Okunma
783 Okunma
773 Okunma
748 Okunma
726 Okunma
596 Okunma
575 Okunma
572 Okunma
531 Okunma
510 Okunma
448 Okunma
412 Okunma
408 Okunma
392 Okunma
351 Okunma
303 Okunma
268 Okunma
261 Okunma
240 Okunma
5890 Okunma
4506 Okunma
4006 Okunma
3990 Okunma
3757 Okunma
3698 Okunma
3498 Okunma
3444 Okunma
3335 Okunma
3332 Okunma
3234 Okunma
3191 Okunma
3162 Okunma
3132 Okunma
2057 Okunma
1633 Okunma
1551 Okunma
1449 Okunma
1346 Okunma
1293 Okunma
1275 Okunma
1116 Okunma
1115 Okunma
972 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI