Bugun...


YAZAR : CEM BAYINDIR

facebook-paylas
ESKİ YAZINIMIZDA RÜŞVET
Tarih: 02-12-2025 14:03:00 Güncelleme: 02-12-2025 14:03:00


 

ESKİ YAZINIMIZDA RÜŞVET

Türk yazınının en eski ve en derin konularından birisi “rüşvet”tir.

Rüşvet Arapçadan dilimize geçmiş bir sözcük. Bu nedenle, faili, mastarı, mefûlü ayrı ayrı kalıpları bulunuyor. Ancak Türkçede özellikle de halk ağzında; râşî (rüşvet veren), mürteşî (rüşvet alan), müsterşî (rüşvet isteyen) kalıpları hemen hemen hiç kullanılmaz. Bunların yerlerine, Türkçe eklerle yapılmış sözcükler kullanılır: “Rüşvetçi”, “rüşvet alan”, “rüşvet veren” vb. gibi.

Nesir ve resim açısından bizim kültürümüz yoksulca olsa da şiir yönüyle Türk yazını azımsanmaz boyutta zengindir. Özellikle de hem Divan hem Hiciv yazınımız sayısız konuda çok değerli eşsiz örneklerle doludur. Rüşvete ilişkin, gelişigüzel bazı örneklere bir göz atalım:

1) İlk örnek Ziya Paşa’dan:

Rahat ü ikbâl ile olmak dilersen kâm-yâb (mutlu)

Çal, becer, uydur mücâzâtından (cezasından) etme ictinâb (kaçınma)

Âr ü namus hayâyı eyleme çokluk hesap” (1)

2) Seyrani’den bir örnek:

“Selefin rüşvetle hüccet yazması,

Halefin anlayıp hükmün bozması,

Yıkılan binanın birden tozması

Asıl sermayenin topraklığından” (2)

3) Yine Seyrani’den:

“Rüşvet ile yazar hakim hücceti

Hüccet ile alır kadı rüşveti

Halk bilmiyor dini şer'i sünneti

Bozuldu sikkenin tuncuna kaldık” (2)

4) Namık Kemal’den:

“Dalkavuklukla irtikâp

İşte etti bizi harâp

Sen söyle ey Şevketmeâb

Ne utanmaz köpekleriz.” (3)

5) Şair Eşref’ten:

“Geldi çöktü mindere Vâli gibi,

Bârekallah çaldı emsâli gibi!.

Cümle telden çalmada mâhir fakat;

Dâire öz ceddinin malı gibi!.” (4)

6) Namdar Rahmi Karatay’dan:

“Durur durur bir turnayı vurursun

Bazı ceylan ister ayı vurursun

Fırsat düşer bir kurt dayı vurursun

Şansın varsa arslan payı vurursun” (5)

7) Süleyman Nazif’ten:

“Halt edüp durduk siyâset nâmına

Türk’ü mahvettik celâdet nâmına

Mülkü yıktık aşk-ı millet nâmına

Milleti soyduk hâmiyyet nâmına” (6)

8) Pend-Nâme’den:

a) “Kadıya yalnız giren sakalın sıgayıp çıkar”

b) “Dirîğ itme tavukludan yumurda.

(Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez)

c) "Tutulmayan hırsız beyden büyüktür"

d) “Sakın sanma yimez sofu soğanı

Kabın dahi komaz buldukda anı”

e) “Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun” (7)

9) Fuzuli’den:

“... Huzurlarına gitdüm. bir cem gördüm, hikâyetleri perişan, ne safâdan anda eser ve ne sıdkdan nişan var. Selâm verdüm, rüşvet değildür deyu almadılar. Hükm gösterdüm, fâidesizdür deyu mültefit olmadılar.” (8)

10) Mehmet Akif’ten:

“Bu hissizlikten insanlık hem iğrensin, hem ürpersin.

Ne ibret! Yok mu bir bilsen kızarmak bilmeyen çehren?

Bırak tahsili, evlâdım sen ilkin bir hayâ öğren!...” (9)

Türk yazını, “Rüşvet” konusunda, sayısız seçkin yapıtlarla doludur. Fuzuli’den Şeyhi’ye, Akif’ten Fikret’e, Şair Eşref’ten Neyzen Tevfik’e, hemen hemen tüm gülmece ve hiciv yazarları ‘rüşvet’ konusuna yabancı ve kayıtsız kalmamışlar.  

Bu soydan büyük ozanlar, yazarlar ve yergiciler (heccavlar), eleştirmenler (münekkitler) olmazsa; o toplumda birtakım insanlar, çekinmeden, korkmadan, utanmadan rüşvete bulaşmakla kalmazlar; ayrıca rüşvete, olağan, kurumsal bir kimlik katarlar.

Günümüzde, toplumsal bellek (hafıza) yetmediğinden; ortak değerler (maşeri vicdan), ulusal (milli) duygu ve duyarlılıklar da yok edilerek; dinlerin bile kargıdığı (lânetlediği) bu çirkin ve ahlak dışı eylemler ne yazık ki şimdilerde siyasal hesaplaşmalar ya da yan tutuculukla görmezden gelinmektedir.

Tüm devlet ve kültür kurumları, şiir, karikatür, resim vb yol ve yöntemlerle bu konuyu işleyip irdelemelidirler. Özellikle de Belediyeler; Rüşvet konulu, paneller, söyleşiler, kültür toplantıları yapmalıdırlar.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Daha evvel söyleyeyim ki, Fikret benim için bir şairden ziyade bir kahramandır” dediği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de yaşamına yön verenlerden Tevfik Fikret de yağma düzeni, rüşvet konularında güçlü, etkili ve yüreklice şiirler yazmıştır.

Onun “Han-ı Yağma” (Yağma Sofrası) adlı şiirinden küçük bir alıntıyla bitirelim:

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” (10)

Açıklamalar:

1-Ziya Paşa, Hayatı ve Şiirleri, S.K. Karaalioğlu, Syf: 32

2-Dertli ve Seyrani, C.Öztelli, Syf: 75

3- Hic. Ed. Antolojisi, H. Yücebaş, Syf: 102

4- Şâir Eşref, Önder Göçgün, Syf:47

5- Hic. Ed. Antolojisi, H. Yücebaş, Syf: 206

6- Hic. Ed. Antolojisi, H. Yücebaş, Syf: 36

7- Pend-Nâme, Güvâhi, Syf: 43, 59, 61, 73, 76

8- Şikayetname,Fuzuli,

9- Hic. Ed. Antolojisi, H. Yücebaş, Syf: 149

10-Han-ı Yağma, Tevfik Fikret

11-Edebiyatımızda Rüşvet Makalesi, A. Bayındır, 2013

 



Bu yazı 422 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
4838 Okunma
4393 Okunma
3675 Okunma
2974 Okunma
1152 Okunma
964 Okunma
759 Okunma
636 Okunma
612 Okunma
611 Okunma
590 Okunma
584 Okunma
533 Okunma
530 Okunma
443 Okunma
373 Okunma
335 Okunma
284 Okunma
252 Okunma
246 Okunma
5324 Okunma
5076 Okunma
4838 Okunma
4802 Okunma
4656 Okunma
4568 Okunma
4448 Okunma
4393 Okunma
4167 Okunma
4117 Okunma
4047 Okunma
4000 Okunma
3977 Okunma
3860 Okunma
3837 Okunma
3727 Okunma
3675 Okunma
3557 Okunma
3269 Okunma
2974 Okunma
2953 Okunma
2340 Okunma
1554 Okunma
1498 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI