Bugun...


YAZAR : CEM BAYINDIR

facebook-paylas
LATİFE HANIM’DAN İKİ ANI
Tarih: 11-03-2025 17:09:00 Güncelleme: 11-03-2025 17:10:00


 

LATİFE HANIM’DAN İKİ ANI

GAZİ’NİN HEYKELİ

Türk süvari birlikleri İzmir’e gireli birkaç gün olmuş. İzmir hâlâ yanıyor. Şehirde asayiş de tam anlamıyla henüz sağlanamamış.

İşgal günlerinin acısını unutamamış olan Türkler; coşkuyla, gururla, delicesine zafer mutluluğunu yaşamaktalar.

Düşmanla iş birliği yapmış olan kimi yerli azınlıklar da bu kargaşadan yararlanarak kaçmanın planları içindeler.

Öncü süvari birliklerini takiben Türk Ordusu komuta heyeti de İzmir’e gelmiş bulunuyor.

Gazi Mustafa Kemal Paşa ve kurmay heyeti, Göztepe’deki Uşakizadelerden Muammer Bey’in konağından Kurtuluş Savaşı’nın son evrelerini sevk ve idare etmekteler.

Konak karargâha dönüştürülmüş.

Yaverlerin, subayların, telefon ve telgrafların tatlı bir sarhoşlukla karışıp kaynaştığı bir ortamda; ev halkı, konuklarını memnun ve mutlu etmenin heyecanı ve telaşı içindeler.

Olayların devamını İngiliz gazeteci Clare Sheridan’dan dinleyelim:

“…Nihayet maksadıma nail oldum. Gazi beni kabul edeceğini bildirdi. Otomobille beni onun misafir bulunduğu sayfiyeye götürdüler. Bu sayfiye bir sırtın üstündeydi. Sonu gelmeyen basamaklardan çıkmak lazım geliyordu. Yukarıdan bana bakıyorlardı. Nefes nefese taraçaya çıktım. Gençlerden mürekkep bir grup beni merasimle selamladı.

Keskin mavi gözlü, sarışın bir adam gruptan ayrılarak elimi öptü. Hiçbir tebessüm yüzünü aydınlatmıyordu.”

Clare Sheridan, Çorçil’in (Winston Churchill) yeğeni, İngiliz gazeteci.

Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı sıkıntı ve buhranları yerinde gözlemek amacıyla bu inceleme gezisine çıkmış. Almanya ve Rusya’dan sonra da Türkiye’yi ziyaret ediyordu.

Gazeteciliğinin yanı sıra usta bir yontucu da olan Sheridan her gittiği ülkenin liderlerinin büstlerini yapmayı da ihmal etmiyordu. Gazi’yle görüşmesinin asıl amacı da O’nun büstünü yapmaktı.

Çok büyük sıkıntılara katlanarak İstanbul’dan gelmiş beş gündür de karaya çıkma iznini beklemişti.

İstanbul’dan güçlükle temin edebildiği çuvala sarılı bir teneke alçıyı bu amaçla hiç de erinmeden ite kaka, zar zor taşıyordu. Hemen büst işine koyulmaya hazırdı, yeter ki izin alabilseydi.

Dileğini Gazi’ye söyledi. Mustafa Kemal Paşa “vaktim yok” diyordu.

Gazetecinin ısrarı karşısında “kendi evimde değilim, burada misafirim, ev sahibini çağırtayım” yanıtını verdi.

Clare Sheridan diyor ki:

“Nihayet evin hanımı geldi. Kısa boylu, tıknaz bir kadındı. Fevkalade güzel gözleri vardı. Sonradan Gazi ile evlenen Latife Hanım’ın karşısındaydım. Bana sert sert baktı. Gazi birkaç kelime ile vaziyeti anlattı ve O’na fotoğraf koleksiyonunu uzattı. Hanım sabırsız bir tavırla koleksiyonu alarak bakmadan masanın üzerine fırlattı. Kati bir ifadeyle: ‘vakti yok.’ dedi, mağlup olduğumu anlamıştım. Çünkü bir kadının düşmanlığına karşı yapılacak bir şey yoktur.”

Görevli subaylar gazetecinin dışarı çıkmasını beklediler. Gazeteci bir şey söylemeden tenekesini alarak konaktan ayrılır. Zorla taşıdığı tenekesini büyük bir kin ve öfkeyle kaldırıp denize fırlatır.

İLK YENİLGİ

Bu öykü de benzer. Bu kez Ankara’yız. Çankaya Köşkündeki bir çay partisinde konuklar arasında Berthe George Gaulis adlı Fransız kadın gazeteci-yazar da var.

Zaman ilerleyip ortalık dinginleşince Mustafa Kemal Paşa, Fransız Gazetecisi Gaulis’ye yaklaşır. Gazi, bu kadını birkaç yıldır tanıyordu.

Gaulis, Kuvayı Milliye günlerinde üç kez Anka­ra’ya gelmiş, Atatürk ile görüşmeler yapmış, dönüşünde de Anadolu Savaşını destekleyen coşkulu yazılar yazmıştı.

1921 yı­lının son aylarında da Ankara’da Gazi Paşa’nın konuğu olmuştu. Bu nedenle, çok iyi dosttular.

Bayan Gaulis, Mustafa Kemal Paşa’nın kendisine yak­laştığını görünce, bu sırada salondan çıkmakta olan Latife Hanım’ı eliyle göstererek:

“İşte sizin ilk yenilginiz!..” dedi ve sonra gülerek ekledi:

“Peki sizin, hani o bana uzun uzun anlattığınız ilkeleri­nize ne oldu?..”

Mustafa Kemal Paşa da gülüyordu. Küçük kahkahalar ara­sında yanıt verdi:

“Hepsini kendisi anlatacak!.. Konuştum.. Evliliğimizin hi­kayesini size anlatmayı vaad etti...”

Bu sırada Latife Hanım, konuklarını geçirmiş, salona dönüyordu. Madam Gaulis’yle gözgöze geldiler. İkisi de birbirlerini kadınca tartıyorlardı.

Latife Hanım’ın üstünde, Paris'in en tanınmış terzilerinden birinin elinden çıktığı ilk bakışta belli olan bir giysi vardı. Ca­na yakın bakışlarla, gülerek Fransız Gazetecisine yaklaştı ve kusursuz Fransızcasıyla:

“Aziz Madam” dedi, “şimdi emrinizdeyim!.. Kocamın yave­riyim ben!..”

Latife Hanım böyle söyleyerek, Mustafa Kemal Paşa’ya hayranlığını, kocasıyla kurduğu ilişkisini, yaşamındaki yerini kısaca birçok sorunun yanıtını tek tümcenin içine sığdırmış oluyordu.

Ma­dam Gaulis:

“Sizinle birlikte bulunmak ne mutluluk!..” diyerek ayağa kalktı ve Mustafa Kemal Paşa’ya bakarak:

“Ne kadar haklı olduğunuzu, şimdi gözlerimle görüyo­rum...” dedi.

Kaynakça:

1.      Latife Hanım ve Gazi’nin Heykeli, Ahmet Bayındır, 2006

2.      Kemalizm Dergisi, Yıl: 2, Aralık 1963, Sayı:17

3.      Gazi ve Latife, İsmet Bozdağ, 1999, Tekin Yayınevi

4.      Berthe George Gaulis - Clare Sheridan – Latife Hanım - İsmet Bozdağ -Kemalizm dergisi

 



Bu yazı 257 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
3962 Okunma
2093 Okunma
1550 Okunma
1271 Okunma
1188 Okunma
1123 Okunma
962 Okunma
941 Okunma
876 Okunma
851 Okunma
768 Okunma
736 Okunma
723 Okunma
723 Okunma
716 Okunma
712 Okunma
694 Okunma
568 Okunma
561 Okunma
543 Okunma
533 Okunma
508 Okunma
498 Okunma
445 Okunma
5201 Okunma
4994 Okunma
4808 Okunma
4480 Okunma
4250 Okunma
4113 Okunma
4041 Okunma
3962 Okunma
3808 Okunma
3373 Okunma
3225 Okunma
2749 Okunma
2442 Okunma
2319 Okunma
2093 Okunma
1821 Okunma
1608 Okunma
1604 Okunma
1557 Okunma
1550 Okunma
1531 Okunma
1494 Okunma
1468 Okunma
1344 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI