Bugun...


YAZAR : CEM BAYINDIR

facebook-paylas
KEBAN'DA BİR PAŞA İBRAHİM EDHEM PAŞA
Tarih: 15-09-2025 13:37:00 Güncelleme: 15-09-2025 13:37:00


KEBAN'DA BİR PAŞA İBRAHİM EDHEM PAŞA

Keban’da maden eminliği görevinden sonra sadrazamlık yapan Yusuf Ziya Paşa gibi İbrahim Edhem Paşa da (1818-1893) sadrazamlığı öncesi, Keban madenlerinde görev almıştır. İbrahim Edhem Paşa, Osmanlı Devleti’nde sadrazamlık, bakanlık, Danıştay başkanlığı, valilik, büyükelçilik gibi çok yüksek görevler almış, Batılı anlamda bir Türk aydınıdır.


Sakız Adası’nda Rum kökenli bir aileden olan İbrahim Edhem, adada çıkan ayaklanma sonrasında 4 yaşındayken köle olarak dönemin Bahriye Nazırı Koca Mehmed Hüsrev Paşa’ya verilmiştir. Çocuğu olmayan Mehmed Hüsrev Paşa’nın özellikle üstün zekalı çocuklardan seçtiği on evlatlığı olup, Paşa bunların tümüne iyi bir eğitim aldırmıştır. Bu çocuklar arasında Prens Sabahattin'in dedesi Kaptanı Derya Halil Rıfat Paşa da bulunmaktadır ki ileride çocukların tümü bakanlık, valilik, büyükelçilik gibi en yüksek makamlara geleceklerdir.


Hüsrev Paşa, padişah Sultan Mahmut'un onayıyla çocuklardan en zeki olanlar Edhem, Hüseyin Rıfkı, Abdullatif ve Ahmet’i Paris’te okutmak için, gemiyle İstanbul'dan Fransa'ya gönderir ve çocuklar tam kırk gün sonra Marsilya'ya ulaşırlar. O sırada 11 yaşında olan Edhem, Paris'te Institution Barbet adlı okula yatılı olarak verilir. Edhem'in en yakın sınıf arkadaşı ünlü bilim insanı Louis Pasteur'dur.


Bu okulun geleneğine göre okulu birincilikle bitirenlerin diplomalarını devlet başkanları vermekte olduğundan ve İbrahim Edhem ile Pasteur arasındaki birincilik yarışını da Edhem kazandığından İmparator III. Napoléon'dan diploma alma onurunu o yaşar.

İbrahim Edhem yükseköğrenimini maden mühendisliği dalında yapar ve Paris’te École Nationale Supérieure Des Mines’deki eğitimini de birincilikle bitirir. (1839). Böylelikle, yeraltı zenginlikleri bu denli çok olan ülkemizde ilk maden mühendisi unvanını alan da İbrahim Edhem Paşa olmuştur.


Türkiye'ye dönen İbrahim Edhem, 1840’ta Ergani madenlerine başmühendis, ardından da Gümüşhacıköy'e müdür olarak atanmış ve 1845'te iki yıl süreyle görev yapacağı Keban’a gelmiştir. Keban'da Fırat kıyısındaki İbrahim Edhem Bey’ce açılmış galeri (mağara) bugün bile durmaktadır.


Devletin en üst makamlarında ve elçiliklerde bulunmasının ardından sırası ile Dışişleri, Ticaret, Eğitim, Bayındırlık, İçişleri, Adliye bakanlıkları yapar ve Mithat Paşa'nın yerine sadrazam olur. Meslek okullarının da kuruculuğunu üstlenir.


Sadrazam İbrahim Edhem Paşa'nın altı çocuğu vardır. İlk çocuğu Türkiye'deki ilk müzeyi açan, müzeciliğimizin, arkeoloji ve güzel sanatlar eğitiminin öncüsü 1842 doğumlu ve küçüklüğünün az bir bölümü Keban’da geçen Osman Hamdi Bey'dir. Osman Hamdi de ilkokuldan sonra eğitiminin on yılını babası gibi Paris'te geçirir. Küçük yaşlarda resme karşı ilgisini geliştirir ve Paris'in sanat çevresini gördükten sonra bunu bir uğraşı olarak sürdürmeye karar verir.


1876 yılında Viyana Resim Sergisi'nde ülkemizi temsil eder. Ülkemizde müzecilik ve resim dallarında çalışmalarını geliştiren Osman Hamdi Bey, Batılı anlamda güzel sanatların temelini oluşturan "Sanayii Nefise Mektebi"nin de kurucusudur. Ülkemizin en tanınmış ressamı olan Osman Hamdi Bey'in birçok yapıtı İstanbul, Londra, Liverpool ve Boston müzelerinde sergilenmektedir.


Sadrazam İbrahim Edhem Paşa’nın bir oğlu da Halil Edhem Bey’dir. İlmi Tabakatül Arz ve Maadin Müderrisi olarak görev yapan Halil Edhem Bey’in hocalığı 1909'da Şehir Emini oluncaya dek sürmüştür. Bu oğlunun da bilim tarihimizde hem arkeoloji hem müzecilik dallarında hem de yerbilim eğitimi veren okulların açılmasında büyük hizmetleri olmuştur.


Öteki oğlu İsmail Galip Bey ise Türk para ve madalya biliminin (nümizmatik) kurucusu olarak bilinir. Torunu Edhem Eldem de Boğaziçi Üniversitesi’nde profesördür.


Bilim dünyasının içinde ciddi ün kazanmış ve tarihsel anlamda da bugün bile önemli yeri olan değerli bir aileyi anlatmak istedik. Görülüyor ki, günümüzde küçük ve önemsiz bir kasaba kimliğine bürünen Keban eskilerde, devletin en üst yönetici makamı sayılan sadrazamlığa yükselecek denli tanınmış insanların çalıştığı ve Türk maden tarihinde büyük öneme sahip bir yöredir.



Bu yazı 1442 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
5623 Okunma
4834 Okunma
4080 Okunma
3967 Okunma
928 Okunma
641 Okunma
528 Okunma
508 Okunma
488 Okunma
442 Okunma
441 Okunma
438 Okunma
437 Okunma
411 Okunma
395 Okunma
367 Okunma
365 Okunma
348 Okunma
340 Okunma
310 Okunma
281 Okunma
270 Okunma
5623 Okunma
5387 Okunma
5288 Okunma
5114 Okunma
4960 Okunma
4887 Okunma
4834 Okunma
4829 Okunma
4615 Okunma
4578 Okunma
4554 Okunma
4184 Okunma
4117 Okunma
4080 Okunma
4052 Okunma
3967 Okunma
3931 Okunma
3891 Okunma
3775 Okunma
3612 Okunma
3318 Okunma
2733 Okunma
1614 Okunma
1549 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI