ANNE – BABA HAKKI, BİLİNÇALTI DUYGU ve DÜŞÜNCELERİMİZ:

Yüce yaratan bize farz olarak anne – baba hakkını ve bu konuda çok dikkatli olmamız gerektiğini onlara karşı saygısızlık, hürmetsizlik yapma izinin olmadığını ayetlerinde anlatmaktadır. Anne baba hakları ile yüce yaratanın huzuruna çıkmamız gerektiğini söylemektedir. Bunun yanında kul hakkı ile de huzura çıkmamamız gerektiğidir. Bu kadar anlamlı ve önemli olan hakları biraz daha açmak ve insan yaşamında yerini anlatmak ve bunu anlamak ve okumalarımızı bu noktaya kaydırmak istiyorum. Anne itikadı konuları baba ise amel konuları içerdiği gerçeğidir.

Anne mide, baba bağırsakları temsil eder. Anne sol baba sağ tarafımızı temsil eder. Anne bakır baba ise demir cevherini temsil eder. Dünyalık işlerimizin düzgün, verimli, başarılı, huzurlu, sağlıklı, mutlu bir yaşamda geçmesini istiyorsak bu konuya dikkat etmemiz gerekir. Vücudumuzun sol tarafı anne sağ tarafı babayı temsil eder. Sol taraftaki tüm organlar anneyi temsil eder.

Damarlar anneyi temsil eder. Dalak, dişil enerji olup anneyi aynı zamanda kız çocuğunu temsil eder. Peki, rahatsızlık ve psikolojik ilişkisi nedir? Peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.S.) diyor ki başımıza gelenler bizdendir. Bizim yapmış olduğumuz davranış ve hatalı işlerimizdendir. Annemizle tutum ve davranışımız iyi olursa dünyalık ve ahretlik işlerimizde yolunda olacaktır. Annemizle ilişkilerimiz iyi olmazsa dünyalık ve ahretlik durumumuzda sıkıntılı olur.

Annemizle ve babamızla olan ilişki ve davranışlarımız iyi ise bilinçaltı bilgilerimizde onlara karşı saf, temiz, doğru ve dürüst kodlamalarla karşımıza çıkmaktadır. Anne ve babamızla ilişkilerimiz sıkıntılı ise bilinçaltı duygu ve düşüncelerimizde sıkıntı vardır ve bu konuda hatalı kodlamalar yaşıyoruz demektir. Anne itikadı enerjiyi bize aktarmaktadır. Babamız âlem yönümüzü bize aktarmaktadır. Anne babaya öf denilmez kaidesi kitabı olan ve farz niteliğinde olan durumdur. Anneye öf denildiğine yaşam karma karış hal alıyor. Babaya öf dediğinde baba kırıldığında onarılması zor olan bir yola girmişiz demektir.

Anne beyni temsil ediyor. Anne ve babamızı ne ile yadırgar ve hatalı bulursak aynısını yaşamımızda yaşarız. Bizler yaşamımızla ilgili bazı kayıtları anne yolu ile atalarımızdan alırız. Anne karnı bizim ilk cennetimizdir. O cennetten çıkıp bu evrene gelmiş olduk. 9 ay boyunca bizi karnında besleyen ve kuruyan annemizdir. Ne eziyet, zorluklarla bizi dünyaya getirdiğini o hissetmiş ve yaşamıştır. Doğduktan sonara bilincimizin altında kodladığım bilgiler anne ve babamızla yaşadığımızın kodlamalarıdır.

İyi yaşamlar iyi olarak, kötü olarak yaşamlarımız kötü olarak bilinçaltımıza kodlanmıştır. Bilinçaltımız yaşamımız boyunca kayıt alan bilgi merkezi olmasıdır. Bu bilgilerin kimi faydalı kimi ise zararlı bilgiler olarak kodlanmıştır. Bilinçaltı unutmaz. Zamanı geldiğine ortaya çıkar. Doğuştan itibaren anne ve babamıza duyduğumuz öfke bilinçaltında öfke olarak kodlanır. Anne –baba ile ilgili olarak yüce peygamberimizin de bize söylediği sözleri ve güzel olarak ortaya koyduğu davranışları ve yaşantısı vardır. Anne ve babamız bizi affetmedikçe ve bize rahmet ve rahmanla bakmadığız sürece bu konuda yaşam enerjimiz olumsuz etkilenir ve yara alır. Yaşam enerjinizin yara almaması için onlarla çok iyi geçinmenin yolunu bulmak ve o yolda yürümek gerekiyor. Yaşamında sıkıntı, sorun, problem, huzursuzluk, sıkıntı, bereketsizlik, ..vb. yaşamamız bu anne - baba hak ihlalinden geldiği gerçeğidir.

İnanç değerlerimiz bunu bize söylemektedir. Her inanç gruplarında anne – babanın bu derece önemi vardır. Anne – baba hakkını gözetmeden yaşamak sadece sahte bir mutluluktur. Arızalı bir yaşamdır. Bolluk ve bereketin anne – babadır. Sağlan bir ailede yetişmemiş, anne – baba sevgisi, saygısı ve hoşgörüsü almamış çocuklar arızalı ortamda yetişmiş demektir. Yaşamı boyunca saygı, sevgi ve hoşgörünün tadını almada büyük sıkıntı, sorun ve problem yaşarlar. Neslimiz anne kanalı ile devam etmektedir. Anne tarladır baba tohumdur. Tohum iyi bir tarlada yeşerir ve yaşam bulur. Anne – babamıza nefret içinde olamayız. Buna hakkımız yoktur. Hatalı da olsalar onları kırmadan, incitmeden derdimizi, sıkıntımız ve sorumumuzu anlatacağız.

Anne – babamızla sürekli kavga edersek işlerimizin sağlıklı, düzenli ve başarışlı geçmesinin imkânı yoktur. Kendi davranışımızla bu yolu kapatmış oluruz. Anne – babamıza karşı öfkemizi yenmek bizlerin daha sağlıklı, düşünmemizi, temiz duygu ve fikirlerle yaşam yolumuza devam etmesini sağlamış olur. Görünmeyen bazı güçler, içimizdeki şeytanı duygu ve düşünceler, nefsimiz anne – babamızla kavgalı olmasını isteyebilir. Bu duygu ve düşüncelerin nefsanî ve şeytanı olduğu bilmek ve o yoldan gitmeden önünü kesmek bize yakışandır. Aksi durumda bizim tutum ve davranışlarımız bilinç ve bilinçaltı olarak çocuklarımıza yansıyacaktır. Böylece miras yolu ile bu açılan yol böylece devam edecektir. Buna sebebiyet vermiş olmamız bizi çocuklarımıza karşı da sorumlu kılmış olacaktır. Bizlerin anne – babamıza göstermediği ilgi ve alakayı çocuklarımızdan istemeye hakkımız yoktur ve olamaz. Çünkü biz çocuklarımız için ayna görevi yapmaktanız. Aynada ne görürse o olacaktır. Anne – baba haklarını saymak ve yazmak kolay değildir.

Bu açıklamalardan sonra insan olarak yaşamımızda yaşadığımız sorun, sıkıntı, problem, rahatsızlıkların ana kaynağına gitmek için bilinçaltımızda nelerin kayıtlı olduğuna yolculuk yaparak sorunun, problemin, sıkıntının… Vb. ana kaynağına giderken biz, yaşamımız, ailemiz, anne- babamız, aile büyüklerimiz, çekirdek ailemiz, büyük ailemiz ve soyumuza doğru yolculuğa çıkarak durum tespiti ve ana kaynakta nelerin olup olmadığa yolculuk yaparak kalıcı ve kesin çözüm aramaktayız.

Amaç bu evrende yaşam sürdürürken asgari müşterekte sağlıklı, huzurlu, güvenli, saygı, sevgi, hoşgörü ikliminde yaşamımızı sürdürmektir. Onun için bilinçaltı düzenlememizi, sağlıklı hale getirmek, karışık olan duygu, düşüncelerimizi ve fikirlerimizi fayda getirici tohuma dönüştürmek için kendimizden başlayarak geriye doğru bilinçaltı yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculukta bize en yakın olan anne- babamızın desteğini alarak ve onlarla yüzleşerek ve helalleşerek bilinçaltı düşünce, fikir ve duygu kalıplarımıza düzenleme getirerek zararsız hale getirme seansları düzenliyoruz. Bir nevi tefekkür yaparak kendimize çeki düzen vermekteyiz. Bunu yaparken sembol dilini kullanıyor ve bilinçaltına yolculuğumuza devam ediyoruz.

Bu yolculuk sonunda için rahmet ve rahman notasına ulaşıyor ve şifa buluyoruz. Bu konu çok detaylı konu olduğu için burada bu noktada keserken. Anne –baba hak ve hukukunun nerelere kadar yansıdığını ve kodlandığına vurgu yapmak istedim.

Bunda sonraki yazılarımda konuyu daha geniş bakış ve okuma ile ele alacağım. Ne mutlu anne- babası ile iyi geçinenlere.

Ne mutlu anne – babalarının değerini bilenlere diyerek konuyu bağlamış olayım. KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ SANAL OKULU – MEHMET YILMAZ