Sosyal medya aracılığı ile bu sayfalarda ve ortamlarda (zoom, telgram, whatsapp ve istigram… vb. ) ortamlarda sohbet etme imkân ve fırsatı yaratılmıştır. Asrımızın en güzel imkân ve fırsatları insanoğlu tarafından insanoğluna sunulmuştur. İnsandan insana sunum gerçekleşmektedir. 21. asırda gerçek anlamda uyarıcı, kurtarıcı hak ve hakikat ışığında, gönderilmiş ve yaratılmış ayetlerin ışığında gerçek anlamda aydınlanma oluyorsa ve olacaksa bu bilişim dünyası ve bilişim dünyasının internet aracılığı ile sağlanan imkân ve fırsatlar sayesinde olmaktadır.

Bu sosyal medya, bilişim dünyası ve yapay zekâ ışında gelişecek olan yenidünyanın fırsatlarına insanoğlu hâkim olur. Bu fırsatların pim kodları insanoğlunda olursa ve insanoğlu ana komanda odasını elinde tutarsa korkunç derece uyanışa ve farkındalıklar yaşama yol açmış olacaktır. Kurtarıcı aramaya ve beklemeye gerek kalmadan kendi kendimizin kurtarıcısı ve kendi kendimiz olabilme imkânımız var olacaktır. Bura da önemli olan kendi kendimizle olmak ve kendimiz okuyabilmektir. Kendi kendimizi anlaya bilmektir.

İnsanoğlu çok önlü ve fonksiyonlu bir canlı varlıktır. Çoğu zaman kendini anlamak için zaman ayırmadan rastgele yaşamaktadır. Rastgele yaşamış olması kendini keşfetmesi açısından gecikmeye sebep olmaktadır. Bu evren’de insanoğlu çoğu zaman kendini keşif etmeden yaşamını tamamlayarak ölmektedir. İnsanın uyanışa geçmesi zor ve meşe katlı, uzun ve ince yoldur. Bu meşe katlı, zor, ince ve uzun yolu kat etmek için ne kadar uyanmak için gayret ediyoruz buna bir bakış yaptığımızda derya gibi bilgi karşımıza çıkmaktadır. Bir şeyler öğrenmek, uykudan uyanmak için okuyacağız ve araştıracağız.

Duygusal zekâmızla ve analitik düşüncemizle yola çıkacağız. Duygusal ve analitik zekâmızı geliştirmediğimiz zaman yaşamdan bir şey anlamamız mümkün değildir. Yüce yaratan insan olarak bize çok farklı zekâ türleri ve yetenekler, beceri ve anlayışla donatmış durumdadır. Bünyeniz, ruhumuz, dünyamız uyanık yaşamaya kodlanmış durumdadır. Duygusal zekâsını geliştirmeyen insanların bunların farkındalığını yaşamasının imkânı yoktur.

Aklımızı geliştirmek, zekâ sürecimizi sürekli geliştirerek devam etmek zor olmakla birlikte bunu azmeder, gayret eder, sebat gösterirsek, vicdan, merhametimizle beslersek ve sabrımızla yol alırsak, kendimize haksızlık yapmadan adalet terazisini dengede tutarsak yol almaya devam edersek uyanış ve aydınlanma yaşarız. Her insanın bağımlılıkları vardır. Bağlılıklarımızdan olumlu ve olumuz etkilenmemiz daima olağandır.

Bağımlılıklar farklı farklıdır. İnsanoğlu olarak kalıplarımız vardır. Bu kalıplarımızı iyi tanımak ve kapılarımıza uyarıcı göndermek ve kalıplarımızı düzene koymak yaşam hikâyemiz için önemlidir. Uyanış yolunda yol olmak, yolunda olmak ve yolda yürümek için araştırma ve okumalarımız çok güçlü ve çok yönlü olmalıdır. Bize ait kalıplarımızı gözden geçirme yetki ve yeteneğimiz daima vardır. İnsanlığımıza artılar eklemek, insan olmanın yolunu bulmak bu yolda yürümek ve yürürken kendimizle, etrafımızla ve. Dostlarımızla yürümek gerekir. İnsanlığın üstün vasıflarına varmak kolay değildir. Bu temiz duygu, düşünce, fikirlerimiz ve icraatlarımızla birbirimize yardımcı olmayı hedeflemek önemlidir. İnsanlar birbirleriyle bağlantı kurması aidat duygusu yaşamak, yanı bağ kurması, insan olmanın doğası gereğidir. Sohbet ederken hep birilikte aynı odağa odaklanmak önemlidir. Birlikte uyanış yolunda yürümek insanı olandır. Dertlerimizle aynı tasada buluşmak, dertlerimizi aşk şarabı ile buluşturmak önemlidir. Sohbet eden kişiyi can kulağı ile dinlemek kendimize oradan dersler çıkarmak önemlidir. Kendi kendimizle yüzleşmek ve samimiyet derecemizi ölçmek ve keşfetmek gerekir. Saf, temiz, pak duygularımızı devreye koymak birlikte yolun yolcusu olmaktır. Her birimiz bu evren’de tüm gezegenlerle bağlarımız devam ediyor.

İnsan olarak içinde yaşadığımız bu evren’de zarar vermeden yaşam sürdürmek kolay değil fakat zoru tercih etmek bizim hedefimiz olmalıdır. İnsan olarak gücü ve kuvveti olmayana yardımcı olmak, onları korumaya almak, onları yok etmeden birlikte yaşam kurmak bir başkadır.

Tüm canlı varlıkların farkına olmak onlarla birlikte yaşamak bir başkadır. Cansız dediğimiz varlıkların cansız varlık olmayıp onları yeni baştan tanımlayarak onların faklı yatık olduğunu bilmek onların can denilen pim kodlarının kendine has olduğu gerçeğini bilerek değerli kılmak bizlerin insafındadır. İçinde yaşamakta olduğumuz evreni yaşanır kılmak biz insanların izan, insafı, merhamet ve şefkatine bağlıdır. Bu anlamda insanlık onur ve uyanış ve aydınlanması için 10 faklı kural ve ilkeye Bağlılık önemlidir. Bunları sırayla işleyelim;

İnsan için olmazsa olmazımız aidat duygusudur.

Birinci dereceden ele alacağımız aidat duygumuzdur. Her birimizin aidat duygusu güçlüdür. Bu aidat duygumuz nereye ait olduğumuzun gerçeğidir. Aidat duygumuzla birlikte sorumluluklarımızı düzenlemek önemlidir. Ruhsal, bedensel, beyinsel ve zihinsel uyanışımızı sağlamak ve kuantum sıçaması yaşamak için benlik duygumuz kadar aidat duygumuz olmazsa olmazımızdır.

İkincisi ise bağlılıklarımızdır. Evren ve evren’inin içinde ne varsa onlara karşı bağlılıklarımızdır. Bu yönümüz çok güçlü yönümüzdür. Bu yönümüzle varlıklar arası iletişimimiz i kuruyor ve bağlılıklarımızı olumlama yaparak yolumuza devam edersek uyanış ve kuantum sıçramamızı hep birlilikte yaşamaktır.

Üçüncüsü kimliklerimiz ve kimliklerimizi bir kenara bırakarak insanlık noktasında birleşmek ve bir olmaktır. Soy, sop, ırk, inanç, mezhep, aşiret, köycülük, farklı inanç farklılıklarımızı bir taaf bırakarak temel değerlerde buluşmaktır. Tüm kimliklerimizi bir tarafa bıraakrak uyanışta ve aydınlıkta buluşmak gerekir. Ayrım ve ayrılıkta rahmet yok rahmet ve bereket birlikte yol yürümektedir. Ayrımcılık bütünselliğimize zarar vermektedir. Rahmet ve kerametin, çalışmada, emekte, alın terinde, yüksek ahlakı değerlerde olduğu gerçeğidir. Takva ve tekâmül insanın karakterinde var olmasıdır. Bağımlılıklarımızı para, mal, mülk, servet, aşkla, makam ve mevkilere bağlamada aşırılılığa kaçmadan bunları ihtiyaç duyduğumuz kadar gündemizde tutmaktır.

Dördüncüsü ruhsal aydınlama ve uyanışımızda yer tutan iç huzur ve güvenimizi sağlamaktır. İnsanoğlu iç huzur ve güven ortamını sağlamakla sorumludur. Kendisine emanet olan bu bedenini huzurlu kılmak ile sorumludur. İç huzur ve bar-ışını sağlamayan insan uyanış ve aydınlama yaşayamaz. Bunun olması için öfke, kızgınlık, aşırı stres yaratacak tutum ve davranışlarda+n uzak durmak ve bunları ortaya koyan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir.

Beşincisi ise sezgilerimiz ve sezgilerimizi önemsemek ve kullanmayı bilmektir. Sezgilerimiz çok önemli, bir anda yaşadıklarımızı göz önünde bulundurmak ve yaşamımıza getirmektir. Yaşadığımız ne güzellikler varsa onları hatırladığımızda onlarla muhabbetimizi kurmayı içselleştirerek geçmişin güzelliklerinin duygusallığını yaşarak duygusal zekâmızı devreye koymaktır. Bu konuda daima hareket halinde olmak ve bu konuda maderimizi güçlü tutmaktır. Sezgilerimizi harekete geçirmek bu konuda sıçrama yaşamaktır.

Altıncı ise eşzamanlılıktır. Yıllardan beri hayranlık duyduğumuz kişilere karşı heyecan ve duygusallığımızı korumak ve artırarak devam ettirmektir. Karşılıksız sevgi, saygı ve hoşgörümüzü devam ettirmektir. Bir araya geldiğimizde duygu seli yaşamaktır. Bu durumda bağ kurmayı bilmektir. Bağlılığımızı gösterdiğimizde duygu seli yaşar ve uyanışımıza olumlu etki yaratır.

Yedincisi ise şefkattir: şefkat çok değerli bir meziyettir. Yaşandıkça şefkatin değeri daha iyi anlaşılır. Büyüklerine, küçüklerine ve yaş grubuna saygı, sevgi ve hoşgörü ile bakabilmektir. Temiz, pak ve samimi duygu, düşüncelerle bakış içinde olmak ve duygusal zekâmızı güçlü tutmak ve bakışlarımızla tanrısal şefkatle bakmaktır. Doğada ve bu evren’de varsa3 onlara karşı şefkatle bakmaktır. Bu tanrısal bir bereket olduğu gerçeğini bilerek bu konuda cimri olmamaktır. İnsanlarla dertleşmek, dertlerine ortak olmak ve kaderde ve tasa beraber olmak uyanış ve aydınlığa giden yolumuz açacaktır. Dertler ve kederler paylaştıkça güzel ve anlamlıdır. Allah’ın gücü ve kudreti burada gizlidir. İnsan olarak öz şefkat, birini öz etmek ve bu uğurda mutlu bir ortam yaramaktır. Ortak paylaşımcı şefkat sahibi olmaktır. Özne şefkat da o derece önemlidir. Bilinçli şefkat sahibi olmak bunlar uyanışımızı hızlandırır.

Sekizincisi ölüm korkusunu atmaktır: ölümün bizler için odluğunu bileceğiz. Bize uzak olmadığını bileceğiz, fakat sürekli bilinçaltımızda tutmadan yaşam mücadelemizi vermektir. Ölüm korkusunun altında kalırsak uyanış yaşamamızda sıkıntılar yaşarız. Ne düşünürseniz sizinle olur felsefi düşünce önemli bir düşüncedir. Ölüm bize uzak değil fakat zamanı, saati geldiğinde emanet sahibi emanetini alacaktır. Yakın zamanda bizi ölüm bulacağını bilsek dahi yaşadığımız sürece sağlık, huzurlu, mutlu bir yaşam sürmek hakkımız olduğunu bilirsek uyanışımızı yaşarız.

Dokuzuncu ise öz güvenimizdir: kişi kendine güven duyması önemlidir. Emin adımlarla yoluna devam etmeyi bilmesi gerekir. Öz güvende ilgi sınırlarını bilerek yürümesi gerekir. Başkasınındı öz güvenin sınırlarını bilmek ve buna göre insanların özgürlüklerini saygıyla karşılamalıdır. Öz güven tam olması için insan olarak sağlam bilgi, çalışma, emek, çaba ve gayret önemlidir.

Onuncusu ise gelişme ve gelişebilmeyi bilmektir: içinde yaşadığımız evren sürekli değişen, anda yaratılan ve anda yaratılanlar sürekli değişim ve gelişim içinde olduğu için insan olarak bizde değişim ve yenilik içinde olmalıyız. Psikolojik olarak değişimimizi sağlamak önemlidir. Yaşamın içinde yaşadığımız sıkıntı, problem ve sorunların sürekli değişim içinde olduğu gerçeğini bilerek kendimizi yenilemek ve değiştirmek bizi ve çevremizi mutlu kılacaktır. Yaşam koşullarımızı yeni baştan düzenlemek değil var olan yaşamsal koşullarımızı iyileştirerek yolumuz devam etmektir. Sonuçta ruhsal uyanış ve aydınlanma zordur. İnsan olarak zoru tercih etmek ve başarmak bizi mutlu edecektir.

Mutluluğun bazen acı reçetesi de vardır. Acıları tadarak uyanışta yol almaktır. Bu yazıyı uzman klinik psikolog MAHMUT ABAOĞLU Beyin bizim sohbet grubunda yapmış olduğu sohbetin özeti olarak kaleme almış oldum. Sayın uzman klinik psikolog MAHMUT ABAOĞLU Bey alanında güçlü ve derin düşüncesi olan bir yazardır. Kendisinden müsaade alarak dersimizde ve sohbet olarak sunmuş olduğu düşünce demetinden alınarak makale olarak *kaleme almış oldum. Kendisine teşekkür ediyoruz. Sohbet esnasında biz dinleyicilerinde düşüncelerimizi açıklama fırsatı tanımış oldu. Uyanış ve aydınlanmada sıçrama yaşamak her birimizin hakkıdır. Bu zor ve meşe katlı yolda yol almak için çabamız olacaktır. Gene uzun bir yazı oldu. Araştırmaya dayalı bir yazı olarak kaleme aldığım için yazı bir bütünlük içinde yazmaya çalıştım. KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ SANAL OKULU / MEHMET YILMAZ