Bugun...


EĞİTİMCİ - YAZAR : MİDRAN YOKUŞ

facebook-paylas
KEBAN KÖYLERİ: (28) NİMRİ-10
Tarih: 31-08-2025 17:36:00 Güncelleme: 31-08-2025 17:36:00


KEBAN KÖYLERİ: (28) NİMRİ-10

 

Selahattin YALÇINER

24 Temmuz 2024

 

NİMRİ BİR TÜRKMEN VE ALEVİ KÖYÜDÜR!

 

Anayurdumuz Orta Asya Fargana vadisinden başlayan yolculuk, Azerbaycan ve İran üzerinden Anadolu topraklarına geldiği tahmin ediliyor.

1.Nimri köyümüzün ilk yerleşim yerini, Arapkir’in sarıçiçek yaylasında görüyoruz. Yakın tarihte köylülerimizin sarıçiçek yaylasında, Nimri evleri dedikleri kalıntıların var olduğunu söylüyorlar. İlk yerleşim yerinin Onar Baba, yani Onar köyüne yakın olmamız gerektiğini sanıyorum. Çünkü Onar köyünde tahmini 800 yıllık Alevi ocağı var. Hal böyle olunca, Nimri köyümüzde Alevi olduğuna göre bu doğrulanmış sayılır.

2.Osmanlı 1453 yılında İstanbul’u alırken, Harput’a 1475 yılında egemen oluyor. Devamında Osmanlı Çaldıran savaşı 1511 yıllarından 1518 yıllarına kadar, Nimri ve çevre bölgesine ancak egemen oluyor.

3.Nimri köyümüz o yıllar gayri Müslim Katolik insanların kurduğu ve yaşadığı bir yerdir. 1511 VE 1518 yıllarında olan kargaşalık yüzünden, bu insanlar Ürdün’e göçüyorlar. Bu insanlardan tahmini 8, 10 kişiyle arkadaş oldum sosyal medya da. Sadece şu ifadeyi yazdı biri, biz komşularımızla geçinememişiz ve dolayısı ile Ürdün’e gelmişiz dedi. Ben kapalı çarşı kökenli olduğum için, pratik olarak İngilizce ve Fransızca az çok bilirim. Oğlum ise iyi derecede Arapça bilir. İstedim ki sosyal medyadan canlı konuşalım. Onlara atalarından duydukları her hangi bir anı veya anılar var ise öğrenmek istedim. Fakat her ne hikmetse, biri şu an vaktim yok, biri başka zaman dedi. Kadıköy’den giden Amerika’da yaşayan Ermeni arkadaşım Sonia hanımdan yardım istedim. Sonia hanımda istediğim bilgileri alamadı maalesef.

4.Tahminen Nimri köyü boşalınca, devletin izniyle köyümüz sarıçiçek yaylasından, bu boş köye yerleşmiş olmalı. Osmanlı arşivlerinden 1530 yılına aittüm Anadolu’yu kapsayan, geniş belgeler içeren yazılı kitap aldım. Bu belgelerin içinde Nimri köyümüzde var. O tarihte kaç kişi yaşıyor demiyor, kaç hane olduğunu yazıyor.

<> 

EKLİYORUM:

NİMRİ KÖYÜ
Nimri köyü 1530 yılında kayıt altına alınırken
düzenlenen belgeye göre hane sayısı
ile o yıl ödediği vergi.

Hane 32
Mücerred 3 (evli olup babası ile birlikte oturan küçük aile)
Nüfusu yaklaşık 169 kişi
NOT: Tarihçilerin hesaplama şekline uyarak.
Büyük haneler 5 İle çarpıldı, Küçük haneler 3 İle çarpıldı.
Hasılatı 3610. kuruş. (Nimrinin 1530 yılında ödediği vergi)

<> 

5.Devam eden sonra ki yıllara gelince, 1640 yıllarına kadar köyümüz hakkında detaylı bir bilgi yok. Yine Nüfus konusu hane olarak belirtiliyor. Kısaca 1640 yıllarına kadar, devlete ait belgeler görüyoruz. Savaş gibi önemli olaylar hakkında bilgiler var. Veya bölgemizde kanuna uymayan bazı çatışmalar belge haline gelmiş.

6.Ben Osmanlı arşivlerinde Nimri köyümüze ait, 1800 sonu veya 1900 başlarında bazı belgelere ulaştım. Onlarda basit aile içi miras konuları veya bağ bahçe, tarla sınır konularına ait belgeler.

Fakat yaklaşık beş yıl yılmadan yorulmadan, haftanın en az 2 günü Osmanlı arşivlerinde belge aramaya devam ettim. Kendi köyüme ait belge ararken, bölgemizde sanırım 8 ilçemize ait belgelere ulaştım. Çokta iyi bir iş yaptığıma inanıyorum. Araştırma yaparken, bölgemizin sanat ticaret ve kültürel konularında çok sayıda belgeye ulaştım. Bu belgeleri sosyal medya hesabımdan paylaştım. Ben kimseden telif hakkı talep etmedim. Çünkü her belgeyi arşiv kayıtlarında, dosya numaralarıyla pirlikte paylaşıyordum. Sadece şu notu yazdım, ben kimseden telif hakkı istemiyorum. Bu belgeleri alın kullanın ister kitap yazın isterseniz sayfanızda paylaşın. Tek ricam paylaştığınız her belgenin altına adımı soyadımı yazın diye ekledim.

7.Ben bu belgelerin deryasında kulaç atarken, Nimri köyümün 1831 yılı gerçek nüfus kayıtlarına ulaştım. Gerek Osmanlıca gerek şu anda kullandığımız Türkçe sıralamasını, dostlarıma çevrisini yaptırdım. O yıllar soyadı değil aileler lakaplarla kayıt altına alınmış. Nimri köyümüzde geçmişten günümüze kadar gelen, bazı sülalelerin var olduğu sayesinde işim kolaylaştı. Yaşça büyük bazı köylülerimi evlerinde ziyaret edip, takıldığım aileler üzerine çalışmalar yaptım. Hatta bir gün Beyazıt Gedik paşa tarafında kalan, Malatyalılar kahvesinde yaşça büyük köylülerimle buluşup, faydalı çalışmalar yaptım. Sayfamda 1831 yılına ait paylaşımlar yaparken, Ürdün’de yaşayan ve 1511 – 1518 arası göç eden Katolik ve Soyadları Nimri olanlarda beni buldu. Fakat yukarıda daha önce belirttiğim gibi, Katolik insanlarla geçmişe ait istediğim bilgileri alamadım.

8.Nimri köyümüzden biri 1870 yıllarında İstanbul’da askerlik yapıyor. Bir gün komutanı köylümüzü odasına çağırır! Sivil elbisesinin pantolonuna sigara ateşi düşmüş ve küçük bir tırnak büyüklüğünde yanmış. Komutanı derki bu pantolonu al kapalı Çarşıya git, orada bu yanığı ören terziler varmış bul ve yaptır. Nimri köylümüz komutanın emrini alır almaz, Kapalı Çarşının yolunu tutar. Ora senin bura benim derken ilk gördüğü elbise satanlara sorar. Çarşı esnafından birileri derki yanık yeri terzi yapmaz, falan sokakta filan numarada örücünün ismini verip gönderir. Asker köylümüz verilen adreste örücü ustayı bulup, işin detayını anlatıp pantolonu verir. Örücü ustası bu hemen olmaz der. Şöyle 2, 3 saat sonra gel, çünkü sırada olan diğer işler var. Asker köylümüz nasıl olsa komutanın işi ve iznini verdiği için sorun olmaz. Zaman bol olunca Kapalı çarşıyı enine boyuna gezip dolaşır. Her ne kadar dolaşsa da genelde, elbisecilerin bölgesinde ki sokaklara takılır. Aynı bölgeyi gezip dolaşırken, ilgisini çeken bir şeylerle olur. Mesela adamın biri koltuğunun altında bir paketle giderken, elbiseci bazı dükkancı veya ayakta dolaşanlar, kardeş satılık bir şey varsa bakalım derler. Hal böyle olunca paketi açarlar içinden ceket, pantolon, mont vs çıkar. O yıllar dükkanı olmayanlara ayakçı derlermiş. Dikkatini çeken asker Nimri köylümüz, eli el verdikçe bu alış verişi daha yakından izlemeye başlar.

Ayakçı adam pazarlık sonucu birinden mesela bir giysi alır, pakette değil elinde elbisecilerin olduğu diğer sokaklarda gider satmaya çalışır. Ayakçı satın alırken pazarlık yapıp kaç paraya aldığına şahit olur. Hal böyle olunca ayakçı başka birine kaç paraya satıp kaç para kazanacağını merak eder. Örücüye gitmek için hayli zaman olduğundan, bu pakette alım satımı epey yakından izler. O gün için eski elbisecilerin alım satımda ortalama kaç para kazandıklarını öğrenmeye çalışır. Aslında Nimri köylümüz kısa zamanda epey bir fikir sahibi olur. Tabii ki komutanın pantolonu örülüp ütülenmiş olarak alır birliğine döner.

9.Nimri köylümüz askerlik bitene kadar, çarşı izninde Kapalı çarşıya gelir burada esnaflarla dostluklar kurar, dolayısı ile eski elbiseciliği öğrenmeye çalışır. Askerlik bitiminde Nimri köyümüze dönmez, Kapalı çarşıda ayakçı insanlar gibi çalışmaya başlar. Tabii ki çarşıda kalmasının sebebi, edindiği dostlar sayesinde olmuştur. Aradan günler aylar geçtikçe, Nimri köylümüz para artırır ve daha fazla kazanmanın yolunu açar. Belli bir zaman belki birkaç yıl sonra, köyde annesiyle yaşayan iki erkek kardeşten birini İstanbul’a getirir. O yıllar sanırım bekar hanları gibi yerlerde yatıp kalkarlar, gündüzleri zaten Kapalı çarşı ekmek teknelerinde çalışırlar. Daha sonraki zaman içinde Nimri köylümüz iki kardeş paralarına göre bir dükkan kiraya tutarlar. Elleri para gördükçe daha fazla artırırlar, daha çok kazanmasını öğrenirler. Belli zaman sonra da, köyde annesiyle birlikteyaşayan diğer kardeşini de İstanbul’a getirirler. Birlikten güç doğar, bir elin nesi var iki elin sesi var, atasözlerini örnek alarak, üç kardeş el ele verip daha güçlü işe koyulurlar. Büyüklerimden duyduğum kadarıyla, Nimri köyümüzden son gelen kardeşleri, belli zaman sonra ağabeylerinden ayrılıp başka işlere girişir. Kendine göre ticarette iyi bir çevre edinir. Küçük kardeş o günün şartlarına göre bir tekne alır, İstanbulçevresine mal götürüp getiren deniz taşımacılığı yapar. Bu günün sözlerine uygun olursa eğer, o günün şartlarına göre bir armatördür. Ağabeyleri ile arasında kavga dövüş küslük asla yoktur, fakat istediği para pula kavuşunca, İstanbul’dan başka bölgelere de taşımacılık yapmaya başlar. Armatör köylümüz gün olur harman olur, eş dost derken kendini zevkin sefanın içinde ister istemez bulur. Aradan belli zaman geçip gider ve elinde mal mülk hiçbir şey kalmaz.Diğer ağabeyleri servetini işini kaybeden kardeşi yanlarına alır, ekmeklerine ortak ederler. Nimri köyünden eş dost akrabalarını, belli aralıklar içinde İstanbul Kapalı çarşıya getirir, eski elbisecilik yapmalarına vesile olurlar.

10.Dünya da savaş çalkantıları 1900 yılı öncesinden başlayıp ortalığı kasıp kavururken, Nimri köylülerimiz de olumsuz yönde etkilenirler. Seferberlik zamanı Nimri köyümüzden bir günde, 83 er kişiyi askere alırlar. Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla, savaş sonrası sadece 4 kişi geri döner. Cumhuriyet kurulduğundan itibaren, her yıl daha iyiye giden ülkemiz gibi, Nimri köyümüzde kendi çapında ekmeğini çıkarmaya çalışır. Fakat 1940 başlarında ikinci dünya savaşı başlayınca, gurbette olan köyümüz insanları ayakta durmaya çalışırlar.

11.Yıllar koşar adım giderken, ülkemizde çok partili sisteme 1950 yılında girilir. O yıllara kadar ilk 5 yıllık kalkınma planı doğrultusunda, doğu batı güney kuzey demeden fabrikalar kurulmuştu. Çok partili sistem sanayi yatırımlarını genelde batıya kurmayı tercih etti. Hal böyle olunca Nimri köylümüz özellikle İstanbul’a çalışmak için daha çok gitmeye başladılar. Yıl 1960 yıllarındaimkanı olan köylülerimiz ailesini de İstanbul’a aldırmaya başladı. Yıl 1970 den itibaren köyümüz adeta ardı ardına, İstanbul’a ailece göç etmeye başladılar. Nimri köylülerimiz çocuklarını okutmak için, ellerinden gelen imkanlarını sonuna kadar kullandılar. Şu gün itibariyle, Nimri köyümüz de her alanda 300 insanımız Üniversite mezunudur.

Nimri köyüm hakkında elimden geldiği kadarıyla hafızamda kalan anılardan faydalanıp yazmaya çalıştım. Eksik fazla affınıza sığınıyorum.

 



Bu yazı 806 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
3859 Okunma
2947 Okunma
1933 Okunma
1001 Okunma
918 Okunma
553 Okunma
529 Okunma
519 Okunma
497 Okunma
446 Okunma
435 Okunma
413 Okunma
379 Okunma
365 Okunma
317 Okunma
274 Okunma
269 Okunma
247 Okunma
5289 Okunma
4473 Okunma
4400 Okunma
4276 Okunma
4190 Okunma
4018 Okunma
3859 Okunma
3847 Okunma
3623 Okunma
2947 Okunma
1933 Okunma
1065 Okunma
1063 Okunma
1045 Okunma
1001 Okunma
989 Okunma
924 Okunma
918 Okunma
896 Okunma
890 Okunma
872 Okunma
870 Okunma
818 Okunma
816 Okunma
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI