30 HAZİRAN'I BEKLERKEN KEBAN'DAN İKİ CHP ANISI
Bundan 45 yıl önce, CHP'nin bir seçim yenilgisi akşamında, Keban ilçe başkanının dükkanında, parti yönetim kurulu üyeleri üzgün, bıkkın, yorgun bir halde toplantı yapıyorlardı.
Herkes birbirini suçluyor, "neden CHP yine başarısız oldu", "kim sorumlu", "gelecek seçimde kim olmalı, kim olmamalı", "neyi eksik, yanlış yaptık" gibi sözler havada uçuşuyorken bu tartışma gece yarılarına kadar sonuçsuz sürüp gitmişti...
Başkanlığa niyetli ilçe esnafımızdan biri, başarılı olabilmenin ilk şartının ilçe başkanını değiştirmek olduğunu ileri sürüyor ve her söz alışında "başkanı değiştirelim","başkanı değiştirelim" deyip duruyordu.
Toplantıyı yöneten değerli büyüğümüz, partide sözü geçen Sait Bilgin Ağabey, her 15 dakikada bir sürekli "ilçe başkanını değiştirelim" diyen esnafa doğru dayanamayıp döndü ve sinirli bir tavırla:
"Doğru söylüyorsun ilk işimiz ilçe başkanımızı değiştirmek olmalı" dedi.
Esnaf ağabeyimiz umutlandı:
"Peki kim olacak Sait Abi? Aklınızda biri var mı?"
Sait Ağabey:
"Valla değerli kardeşim bunca yıl hep namuslu insanlarla bu işi yapalım dedik. Olmuyor, namuslularla yürümüyor. Bana kalırsa bir namussuz herif bulalım da onu CHP ilçe başkanı yapalım diyorum." diye, susması için ironik bir yanıt verdi.
Sait Ağabey'in ironisini gerçek sanan esnaf ağabeyimiz sevinç içinde:
"Abi, vallahi tam beni tarif ettin, ben adayım abi, işte bennnnnn, işte bennnn..."
Yine bir gün 1960'ların ortalarında bir seçim döneminde Piran köylerinden birisi Keban il genel meclisi üyeliği için CHP Keban ilçe başkanlığına başvurur. CHP ilçe yönetim kurulu bu aday adayı da dahil tüm başvuruları incelemeye alır.
Ancak öteki başvurucular Keban'ın içinden olduklarından onları az çok tanısalar da kimse Piranlı yurttaşı bilmez. Acaba CHP"yi temsil edecek yetenekte mi değil mi diye hummalı bir araştırmaya girişilir ama sonuç elde edilmez.
Sonuçta yönetim kurulu bir karara varır ve o yöreyi çok iyi bilen partinin en eski ve kıdemli üyelerinden Hacı Ali KAYA (Şoför Hacı) uzun yıIlar o bölgede aracıyla yolcu taşımacılığı yaptığı ve yörenin insanlarını herkesten iyi tanımakta olduğu için tüm yetkiyi rahmetli Hacı Ali amcaya bırakırlar, o bu yurttaşın adaylığını onaylıyorsa yönetim kurulu da bu kişiyi onaylayacaktır.
Rahmetli Hacı Efendi toplantı salonunda uzunca düşünür, düşünür, düşünür ve görüşünü açıklar:
"Eğer bana soruyorsanız bu it oğlu it bizi bir şişe rakıya satar"...
Yönetim bu söz üzerine adamın adaylık başvurusunu reddeder...