YANDAŞLIK VE VİCDANIN SUSTURULUŞU
Toplumların tarihsel serüveninde, adaletin ve hakikatin yanında olmak her zaman cesaret gerektirmiştir.
Çünkü bu yol, çoğu zaman dikenli, yokuşlu ve yalnızdır.
Buna karşılık, yandaşlık ve güçlüden yana olmak; kolay, konforlu ve çoğu zaman ödüllerle bezeli bir yoldur.
Ancak bu konforun bedeli, bireysel vicdanın ve toplumsal erdemin susturulmasıdır.
***
Yandaşlık; bir düşünceye, kişiye ya da güce körü körüne bağlılıkla şekillenen bir tutumdur. Eleştiri barındırmaz, sorgulama içermez, hakikati aramaz.
Yandaş, yalnızca bağlı olduğu odağın çıkarını gözetir ve bu uğurda gerçekleri çarpıtmayı, sessiz kalmayı ya da olanı olduğundan farklı göstermeyi meşru sayar.
Bu durum zamanla kişiyi düşünsel bağımsızlığından uzaklaştırır ve onu bir nevi araç haline getirir.
,***
Güçlüden yana olmak ise, ahlaki bir ilke değil, stratejik bir tercihtir.
Haklı olanı değil, kazananı desteklemeyi seçmektir.
Otoritenin, paranın ya da çoğunluğun tarafında durmak; kısa vadede güvenli bir liman gibi görünse de uzun vadede bireyin kendi değerlerine yabancılaşmasına neden olur.
Çünkü güç değişkendir; bugün alkışlanan, yarın yerilebilir.
Ama hakikat, zamana dirençlidir.
Yandaşlıkla güçlüden yana olmanın kesiştiği noktada, hakikatin sesi kısılır.
Oysa toplumsal vicdanı diri tutan, eleştirel bakış ve ahlaki duruştur.
Bireylerin sorgulayan, doğruyu arayan ve gerektiğinde yalnız kalmayı göze alabilen bir tavır içinde olması; toplumun entelektüel seviyesini ve ahlaki direncini belirler.
Bir insanın karakteri, en çok da güce karşı gösterdiği tavırla anlaşılır.
Güçlünün yanında durmak kolaydır; zor olan, haksızlığa karşı durabilmektir.
Adaletin terazisinde ağır basan, susmamak; alkışın cazibesine kapılmamak ve yeri geldiğinde ‘hayır’ diyebilmektir.
***
Sonuç olarak, yandaşlık ve güçlüden yana olmak, toplumu fikirsel ve ahlaki çoraklığa sürükleyen eğilimlerdir.
Gerçek cesaret, doğru olanı savunmakta; gerçek özgürlük, düşünce bağımsızlığını korumaktadır. Her birey, günün birinde şu soruyla yüzleşir: "Ben haklının mı, güçlü olanın mı yanındaydım?"
R. Demir (28.6.2025-Altınkum)